Mevsim geçişlerinden ötürü yaz mevsiminin akabinde başlayan sonbahar mevsimi ile birlikte enfeksiyon riski de artıyor. Bilhassa bedenin bağışıklık sisteminin soğuk havalara adapte olamamasından ötürü viral enfeksiyon ve allerjik rahatsızlıklar mevsim geçişlerinde daha sık görülüyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, mevsim geçişleri hakkında konuştu. Enfeksiyonlardan kişinin kendini muhafazası için gerilimden uzak kalmalarının, sistemli uykunun, idmanlarının yanı sıra günlük 2 buçuk ile 3 litre sıvı alımının, vitamin içeren besinlerin tüketilmesi konusunda uyaran Dr. Deniz Gökalp, risk kümesinde bulunan hastaların ise doktor denetiminde grip ve pnömokok aşısını yaptırmalarını tavsiye etti.
“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNDEKİ GÜÇSÜZLÜK DE BU RAHATSIZLIKLARA MEYDAN VERİYOR”
Mevsim geçişlerinin yol açabileceği rahatsızlıklar hakkında bilgi veren Acıbadem Eskişehir Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Deniz Gökalp, bu rahatsızlıklara karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek için şu tavsiyelerde bulundu;
“Mevsim geçişleri bağışıklık sistemimizin zayıf olduğu periyoda denk geliyor. Yaz periyodundan sonbahara geçerken hava sıcaklıklarının azalması, okulların açılışıyla bir arada bu çeşit viral enfeksiyonların birbirine bulaştırıcılık arttığı üzere, bağışıklık sistemindeki güçsüzlük de bu rahatsızlıklara neden oluyor. Mevsim geçişlerinde giyimimize dikkat etmememiz sonucu soğuk algınlığı, alerjenlere maruz kalmamız üzere birçok nedenden ötürü hem allerjik tepkiler artıyor hem de viral enfeksiyonlara açık hale geliyoruz. Bu durumdan korunmak için doğal sistemleri kullanmak gerekiyor. Sağlıklı uyku, nizamlı antrenman, bol su içme bağışıklık sistemimiz için epeyce değerlidir. Bir öbür kıymetli korunma yolu D vitamini, Günlük D vitamini gereksinimimizi güneş ışınlarından sağlıyoruz günlük en az 20 dakika güneşe maruz kalmalıyız. Öbür değerli bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve bizleri viral enfeksiyonlara karşı koruyan vitamin ise; C vitamini C vitaminini meyvelerden ve sebzelerden karşılayabilmekteyiz. Yeniden A ve E vitaminleri, antioksidan özellikleri nedeniyle bağışıklık sistemi üzerinde tesirli olup daha çok havuç, muz üzere karoten içeren besinlerde bulunuyor.”
“PROTEİN YÜKLÜ BESLENDİĞİNİZ VAKİT BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZE FAYDA SAĞLIYOR”
C vitaminin ehemmiyetinden de bahseden Prof. Dr. Deniz Gökalp, “Market raflarında yavaş yavaş yerini alan C vitamini içeren meyvelerin bağışıklık için büyük değere sahip olduğuna ve risk kümesi rahatsızlıkları olan hastalara doktor kontrolünde aşı önerinde bulunan Prof. Dr. Gökalp, Bağışıklık hücrelerinin yüzde 70’nin bağırsaklarda bulunması sebebiyle bağırsak sıhhatinin güçlü olması beden direncini ve bağışıklık sistemizmizi güçlendirir. İşlenmiş ve hazır besinler, karbonhihdrat ve yağlı sıhhatsiz besinler tüketildiğinde bağırsak florasının istikrarını bozar ve bedeni hastalıklara açık hale getirebilir. Akdeniz şekli beslenme sıhhat için önerilen beslenme biçimidir. Taze zerzevat ve meyvelerin sağlıklı protein kaynaklarıyla tüketildiği bu diyet bağışıklık sistemini de desteklemektedir. Bunun yanında günlük yemeklerde birtakım besin öğeleri, örnek zencefil, zerdeçal, ıhlamur, nane üzere, birtakım bitkiler antioksidan tesirleri ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Grip ve pnömokok aşısı yeniden gündemde olan bahisler. Bilhassa risk kümesinde bulunan, KOAH, Astım bronşit, Diyabet, kanser hastaları, karaciğer, böbrek ve kalp hastalarında enfeksiyona karşı bağışıklık sistemi zayıfladığından ve enfeksiyona karşı direnci düşük hasta kümelerinde Eylül-Ekim aylarında grip ve pnömokok aşılarını tabiplerine danışılarak yapılması öneriliyor.” . Sonbahar aylarında hava sıcaklıkları epeyce değişkenlik gösteriyor. Beşerler yeni sıcaklık düzeylerine alışmaya çalışırken, hastalıklara da açık hale gelebiliyor. Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmak ise hastalıklara yakalanma riskini düşürüyor. Bağışıklığı güçlü tutmak için sağlıklı ve istikrarlı beslenmek çok değerlidir. Kâfi ve kaliteli uyku, hareketli bir ömür, nizamlı antrenman, kâfi su tüketimi, el ve ağız hijyenin sağlanması bağışıklığı birinci derecede ilgilendirmektedir” dedi.
