AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Saray’da gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı 3.5 saat sürdü.
Söz konusu toplantının akabinde İrtibat Başkanlığı yazılı açıklamada bulundu:
“Millî Güvenlik Kurulu, 3 Ekim 2024 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanmıştır.
Toplantıda;
1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere ulusal birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve muvaffakiyetle gerçekleştirilen operasyonlar ile son periyotta meydana gelen milletlerarası gelişmeler hakkında konseye bilgi sunulmuştur.
2. Suriye topraklarında yuvalanan terör örgütlerinin etkisiz kılınmasına yönelik faaliyetlerin aralıksız bir formda sürdürüleceği ve ulusal güvenliğimize halel getirebilecek rastgele bir plana yahut oldubitti teşebbüsüne müsaade edilmeyeceği vurgulanmış; ülkedeki ihtilafın, bölgemiz ile Suriye halkının menfaati ve beklentileri istikametinde tahlile kavuşturulmasına yönelik çabaların artırılacağı belirtilmiştir.
3. Komşumuz Irak ile başta PKK/KCK-PYD/YPG olmak üzere ülkelerimiz için müşterek tehdit oluşturan terör örgütleriyle çabada iş birliğimizi ilerletme konusundaki kararlılığımız teyit edilmiş; kardeş Irak halkının güvenliğine, huzuruna ve refahına atfettiğimiz ehemmiyetin altı bir defa daha çizilmiştir.
4. Filistin halkının bir yıldır tüm dünyanın gözleri önünde maruz kaldığı soykırımın durdurulması ve Filistin’de kalıcı ateşkes ve barışın gecikmeksizin sağlanması istikametindeki Türkiye’nin kararlı uğraşlarının yanı sıra memleketler arası çabaların de artırılarak sürdürülmesi gerektiği söz edilmiştir. İsrail’in çatışmaları Orta Doğu’ya yayma gayesiyle Filistin topraklarının ötesine yönlendirdiği taarruzların engellenmesi konusunda, başta birleşmiş milletler güvenlik kurulu olmak üzere mesuliyet mevkiinde bulunan aktörlere bir an önce harekete geçme davetinde bulunulmuştur. İsrail’in insanlık dışı hücumları karşısında, Türkiye’nin milleti ve devleti ile kardeş Lübnan halkının ve hükûmetinin yanında olacağı teyit edilmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ni istenmeyen kişi ilan ederek ülkeye girişini yasaklaması, İsrail’in hukuk tanımazlığının son örneği olarak kınanmıştır.
5. Türkiye’nin, Akdeniz ve Ege Denizi’nde kalıcı istikrar ve huzurun tesisi marifetiyle iş birliği yerleri geliştirilmesine yönelik samimi yaklaşım ve uğraşlarının suistimaline müsaade vermeyeceği kaydedilmiş; aklıselimle hareket edilmesinin en hakikat tercih olduğu vurgulanmıştır.”
