TBMM Genel Konseyi’nde CHP’nin ‘Narin Güran cinayetinin araştırılması’ üzerine verdiği küme önerisi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
CHP ismine konuşma yapan Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Diyarbakır Milletvekili olarak, bir Diyarbakırlı olarak, bu parlamentonun üyesi olarak son derece üzgünüm hatta üzgünlükten daha öte hem kızgınım hem de öfkeliyim. Yani vilayetimizde canice bir cinayetin gerçekleşmiş olmasından ve bu cinayet soruşturmasından, sessizlikten, yani vicdanın önüne öteki bedellerin geçmiş olmasından, adaletin önüne öbür bedellerin geçmiş olmasından ve bu toplumun bu kadar çok çürümesinden rahatsızım nitekim. Kendimi nasıl söz edeceğimi de bilmiyorum, bu cinayetin işleniş biçimi olarak da nasıl tabir edeceğimi bilmiyorum. Asıl sıkıntı yani konuşulmayan sorun, bizim burada konuşmamız gereken sıkıntı bu cinayetle birlikte hem bir toplumun nasıl çürüdüğünü gördük hem de çocuklarımızın nasıl inançsız olduğunu, adalet sisteminin, güvenlik düzeneğinin işlemediğini gördük ve topluma Narin’in şahsında büyük bir güvensizlik yaydık. O güvensizlik ne? 8 yaşındaki bir kız çocuğu Diyarbakır’ın çabucak tabanında, Diyarbakır’ın banliyösü sayılacak bir köyde, daha çok aile mensuplarının yaşadığı bir yerleşim yerinde kayboluyor, akıbeti hakkında 18 gün bir bilgi alamıyoruz, ulaşamıyoruz, hiç kimseden bir beyan alamıyoruz ve 18 gün sonra bunun cenazesi sonuçta 1,5 kilometre ötede, hepimizin aşağı üst iddia ettiği bir dere yatağında, su birikintisi içerisinde özel olarak gömülmüş olarak bulunuyor. Bakın, bir çocuğun cesedine 18 gün boyunca ulaşamayan devlet nasıl olur kıymetli arkadaşlar, nasıl olur, güvenlik düzeneği nasıl olur? Bu köy Diyarbakır’ın tabanında. Bu kadar çok organize berbatlığın birlikte olduğu bir cinayet olamaz ve güvenlik güçleriyle iç içe olan, güvenlik nedeniyle iç içe olan bir köyden istihbari olarak da güvenlik olarak da bir bilgi alamıyorsunuz, bunun üzerine gidemiyorsunuz, tümüne müsaade veriyorsunuz.”
“ÇOCUKLARIMIZ CEMAAT VE TARİKAT YURTLARINDA HER GÜN CİNSEL İSTİSMARA UĞRUYOR”
Saadet Kümesi ismine konuşan İstanbul Milletvekili Doğan Demir de çocukların “cemaat ve tarikat yurtlarında her gün cinsel istismara” uğradığını söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bir çocuk cinayetiyle yüzleşmek, adaletin ve güvenlik sistemimizin eksikliklerini bir defa daha gözler önüne serdi. Bu üzere olaylarda toplum olarak yas tutmanın ötesine geçmeli, bu çeşit trajedilerin bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirleri almalı ve farkındalık yaratmalıyız. Narin’in cinayeti üç gün konuşulup sonra kamuoyu hafızasından silinmemelidir. Narin cinayeti, arama çalışmaları, köydekilerin sessizliği, ailenin köydeki
hâkimiyeti Türkiye’deki çok önemli bir sorunu ortaya koymaktadır. Öteki taraftan, ülkemizde çocuklara yönelik şiddet hadiselerinin ve çocuk cinayetlerinin sayısında dert verici bir artış olduğunu görmekteyiz. Koskoca ülke, koskoca devlet çocuklarını koruyamıyor, çocuklarına sahip çıkamıyor; bu bir utançtır. Son beş yıl içerisinde Türkiye genelinde yaklaşık 250’den fazla çocuk cinayeti işlenmiştir. 2023 TÜİK datalarına nazaran 26 bin çocuk taarruz mağduru, 134 bin çocuk yaralama mağduru, 10 bin çocuk tehdit mağduru, 20 bin çocuk kaçırılma, ihmal ve berbat muamele mağduru, 30 bin çocuk öbür kabahatlerden kaynaklı mağdur. Sayılara bakar mısınız? Bu ülkede 220 bin çocuk mağdur.
Öte yandan, çocuklarımız cemaat ve tarikat yurtlarında her gün cinsel istismara, tacize ve tecavüze uğruyor. Arkadaşlar, kim bunlar? Holding üzere çalışan, milyon dolarlık otomobillere binen bu çetelere devletin gücü yetmiyor mu? 15 Temmuz’dan hiç mi ders almadık? Buradan ailelere sesleniyorum, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Pedagojik formasyonu olmayan, ne olduğu bilinmeyen şahıslara, kümelere çocuklarınızı teslim etmeyiniz.”
“BÜYÜK BİR UTANÇ KAYNAĞI”
İYİ Parti Kümesi ismine Mersin Milletvekili Burhanettin Kocamaz da şunları kaydetti:
“Cinayetle ilgili aileden ve aileye yakın toplam 12 kişi tutuklu bulunuyor ve soruşturma hala devam ediyor. İmajda devletin tüm kurumları bu cinayeti aydınlatmak ve hataları ortaya çıkarmak için çalışıyor. Kimi bakanlar basın mensuplarının Narin cinayetiyle ilgili sorularına karşılık bile veremiyor. Sorulara karşılık veren bakanlar ise sadece “Az kaldı” demekle yetiniyor. Lakin ortada bir gerçek var ki küçük Narin’i kim ya da kimlerin öldürdüğü, katili kim ya da kimler bugüne kadar hâlâ ortaya çıkarılabilmiş değil. Cinayetin bugüne kadar aydınlatılamamış olması Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı için büyük bir utanç kaynağıdır. Niye bugüne kadar Narin’in katil ya da katilleri bulunamamış, cinayet aydınlatılamamıştır? Narin cinayeti de açık bir formda göstermiştir ki ülkemizde çocuklara da bayanlara da sahip çıkamıyoruz. Her yıl binlerce çocuk kayboluyor yahut istismara uğruyor. Narin üzere sayısız çocuk, korunma hakları ellerinden alınmış bir halde bu ülkede büyümeye çalışıyor. Daha ne kadar çocuk, adaletsizliğin kurbanı olacak? Adaletsizliğin bu kadar yaygın olduğu bir ülkede güvensizlik ve geleceğe umutla bakabilme duygusu yerini derin bir ümitsizliğe bırakmış.”
“NİYE REDDEDİYORSUNUZ?”
DEM Parti Kümesi ismine Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın da şunları söyledi:
“41 gün geçti Narin’in kayboluşunun üzerinden ve 41 gündür hâlâ daha failler bulunamadı, tıpkı 41 yıldır bulunamayan faili meçhul cinayetler üzere. İşte, Narin bizi yeni bir periyoda götürdü; 41 yıldır bulunamayan faili meçhul cinayetlerden dost faillere geçişin simgesi oldu Narin cinayeti. Ne yazık ki Narin, öldürülen birinci çocuk olmadığı üzere, son çocuk olması için de iktidarın rastgele bir gayretinin olmadığını bugün bir kere daha bu Meclis’in sonları içerisinde gördük zira az evvel grubum olan DEM Parti’nin Narin cinayetinin araştırılması için verdiği önerge AKP ve MHP oylarıyla bir defa daha reddedildi. Muhtemelen bu üzerine konuştuğumuz CHP’nin önergesi de az sonra reddedilecek. Sahiden merak ediyoruz, niçin reddediyorsunuz bir çocuğun cinayetinin araştırılması için kurulacak olan komitesi?”
