Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın oluru ile kurulan ve şu anda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu Türkiye Varlık Fonu’nu (TVF) 19 milyon dolar dolandırdıkları teziyle haklarında “Kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık” ve “Suçtan kaynaklanan mal varlığı pahasını aklama” kabahatlerinden toplamda 6’şar yıldan 17’şer yıla kadar mahpus istemiyle dava açılan Mineks İnternational LTD şirketinin sahibi Bülent Göktuna ile şirket avukatı Burhan Afas Şafak’ın yargılandığı dava bugün İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya konut mahpusunda olan Bülent Göktuna ile tutuksuz sanık Burhan Asaf Şafak ve avukatları hazır bulundu.
İDARİ SORUŞTURMA
Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığınca yapılan idari soruşturma sonucunda, 26 Ağustos 2016’da kurulan Türkiye Varlık Fonu’nun, kurulmasından sonra tahvil ihracına yönelik olarak oluşturulan ve Mineks İnternational, McKinsey Company, NewOak Capital ve Allen Associates şirketlerinin içinde bulunduğu konsorsiyum ile yapılan mutabakat sonucunda 75 milyar doların ihracına yönelik olarak mutabakat zaptı imzalandığı ve danışmanlık kontratı yapıldığı belirtildi.
YETKİSİ YOKKEN İMZALAMIŞTI
Ancak mukavelede imzası bulunan dönemin TVF Yönetim Kurulu Lideri Mehmet Bostan’ın şimdi resmi olarak vazifeye başlamadığı ve hatta yönetim kurulu üyelerinin dahi muhakkak olmadan kelam konusu kontrata imza attığı biliniyor. Yürütülen soruşturma kapsamında Mehmet Bostan hakkında kovuşturmaya yer olmadığı istikametinde karar verilmişti.
BİNALİ YILDIRIM’IN TALİMATI
Mehmet Bostan, soruşturma kapsamında alınan sözünde periyodun başbakanı Binali Yıldırım’ın talimatıyla hareket ettiğini, 25 milyon doların ödendiği tarihte Varlık Fonu’nun parası olmadığını, bu nedenle örtülü ödenekten paranın alındığını, Bülent Göktuna’yı da Binali Yıldırım’ın kendisine yönlendirdiği o periyot danışmanı olan Salih Orakçı’dan tanıdığını tabir etmişti.
VARLIK FONU 19 MİLYON DOLAR ZİYANA UĞRATILDI
İdari soruşturma kapsamında yapılan tespitte, yapılan kontratlardan sonra Varlık Fonu hesabından 25 milyon doların konsorsiyuma dahil şirketlerden Allen Associates firmasına ödenmesi gerekirken 22 Aralık 2016’da şüphelilerden Bülent Göktuna’nın sahibi olduğu Mineks İnternational LTD. şirketine gönderildiği, fakat bu danışmanlık fiyatının ödenmiş olmasına karşın geçen mühlet içerisinde rastgele bir formda konsorsiyuma dahil şirketlerce tahvil ihracının gerçekleşmediği, ödenen 25 milyon dolardan da yalnızca 6 milyon doların konsorsiyuma dahil şirketlerden Mc.Kinsey tarafından iade edildiği, lakin 19 milyon doların Türkiye Varlık Fonu’na geri iade edilmeyerek Varlık Fonunun ziyana uğratıldığı belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi şikayetçi, Bülent Göktuna ile avukatı Burhan Asaf Şafak kuşkulu olarak yer aldı.
YURT DIŞINA TOPLAM 64 MİLYON 801 BİN 343 DOLAR ‘ŞÜPHELİ’ TRANSFER
İddianamede, Göktuna ile Şafak hakkında düzenlenen MASAK raporları yer aldı. Raporda 22 Aralık 2016’da Türkiye Varlık Fonu hesabından Bülent Göktuna’nın sahibi olduğu Mineks İnternational LTD şirketine 25 milyon dolar para transferi yapıldığı, sonrasında ise farklı tarihlerde Göktuna tarafından yurt dışına toplamda 64 milyon 801 bin 343 dolar para transferi yapıldığı, bu süreçlerin ise ‘şüpheli’ olduğu tespit edildi.
“RİSKLİ İŞLEMLER”
Avukat Burhan Asaf Şafak hakkındaki MASAK kıymetlendirme raporunda ise Şafak’ın hesabına gelen ve giden EFT/Havale süreçlerinin yüksek fiyatta olduğu ve bu süreçlerin riskli olarak bedellendirilen şahıslarla gerçekleştirildiği belirtildi.
Raporda, 2017-2023 yılları ortasında EFT/Havale yoluyla Şafak’ın hesaplarına gelen paranın toplamda 346 milyon 961 bin 267,80 TL olduğu, giden toplam paranın ise 202 milyon 634 bin 893,34 TL olduğu, Swift süreçlerinden ise hesaplarına gelen toplam paranın 150 milyon 603 bin 189,99 TL olduğu, giden paranın ise toplam 38 milyon 362 bin 882,65 TL olduğu ve Swift aracılığıyla para transfer süreçlerinin yapıldığı karşı taraf ülkelerin ABD, Birleşik Krallık, Yunanistan, Zambiya, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri, Almanya ve Avusturalya olduğu tespit edildi.
DAVA AÇILMASINA KÂFİ DELİL
Savcılık, MASAK raporundaki bu değerlendirmelerin dikkate alındığını belirterek, Göktuna ile Şafak’ın hatadan kaynaklanan mal varlığı kıymetlerini aklama cürmünden haklarında kamu davası açılmasına kâfi kanıt olduğunu, bu kabahatin oluşması için gerekli olan öncül cürmün ise “Kamu kurum ve kuruluşlarının ziyanına dolandırıcılık” kabahati olduğunu kaydetti. Şüphelilerin iddianamede yer alan sözlerinde ise suçlamaları kabul etmedikleri belirtildi.
“BENİ BİNALİ YILDIRIM DAHİL ETTİ”
Bugün görülen duruşmada savunma yapan Göktuna, mukavele gereği ödemenin Allen Associates şirketine yapılması gerektiğini bildiklerini söyleyerek, “O dönem TVF Başkanı olan Mehmet Bostan, İran’a yönelik yaptırımların delinmesiyle ilgili ABD’de görülen Halkbank davasını münasebet göstererek ödemenin benim şirketime yapılmasını teklif etti. Bunun mukaveleye nazaran adapsız olduğunu söyledim. Mehmet Boston ise ‘düzenlemeyle hallederiz’ dedi. Beni bu projeye dahil eden Binali Yıldırımdır” dedi.
“USULSUZLÜK VAR LAKİN BUNU UYGUN NİYETLE YAPTIK”
Bülent Göktuna, savunmasının devamında, “Tamamen uygun niyetle yapılan bir çalışmanın sonucudur. Varlık Fonu’nda bir usulsüzlük vardır evet fakat bunu büsbütün âlâ niyetle yaptık. Bu işin ayrıntılarını Mehmet Bostan’a sormalısınız. Mehmet Bostan’la ayak üstü konuştuk. Bana iç uyuşmazlıklardan ötürü çalışma arkadaşlarıyla uyuşmazlığa düştüğünü belirtti. Bana Varlık Fonu’yla alakalı bir dava açılmadı. Burhan benim arkadaşındır. Vakit zaman avukatlığımı da yapmıştır. Benim rastgele bir finansal yöneticiliğimi yapmamıştır” diye konuştu.
“BİNALİ YILDIRIM’I TANIMAM”
Sanık Burhan Asaf Şafak ise savunmasında 38 yıllık avukat olduğunu belirterek, “Olayla ilgili anlatacağım hiç bir şey yok. Ne Binali Yıldırım’ı ne de bir diğerini tanırım. Hiç biriyle ilgim alakam yok. Bülent Göktuna FETÖ tarafından Ergenekon kumpasında yargılanmıştı. O vakitte da kendisinin avukatıydım. Soruşturmada gelen evraklara gelen paralara baktım. Yaptığım süreç yalnızca müvekkilimin süreçlerini denetim etmekti. İddianamede geçen para akışındaki ölçüler katiyetle gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.
“SADECE KURULMASINDAN SORUMLUYDUM”
Duruşmada şahit olarak sözü alınan TVF eski Başkanı Mehmet Bostan, Varlık Fonu’nu kurmakla görevlendirildiğini söyleyerek, “Varlık Fonu kurulduktan sonra bunu yönetmek bana verildi ve yönetildi. Bu fon bir borçlanma programıydı. Ben yalnızca bu fonun kurulumundan sorumluydum” dedi.
NET ZARARIN TESPİTİ İÇİN MÜZEKKERE YAZILACAK
Ara kararını açıklayan mahkeme, net zararın tespiti için Türkiye Varlık Fonu’na müzekkere yazılmasına ve net ziyan aşikâr olana kadar da sanıkların mal varlıkları üzerindeki önlemlerin devamına karar verdi. Sanıklar hakkındaki isimli denetimlerin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 28 Ocak 2025’e erteledi.
