CHP Genel Lideri Özgür Özel Ankara’da Zübeyde Hanım Toplumsal Tesisi’nde düzenlenen ‘Birinci Basamak ve Hami Sıhhat Hizmetleri Çalıştayı’na katıldı.
Çalıştaya Özel’in yanı sıra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilçe belediye liderleri ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri katıldı.
“GEMİ TAM OLARAK KARAYA OTURDU”
Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkanı Özel, 31 Mart Mahallî Seçimlerinden bu yana taşıdıkları sorumluluğun arttığını söyleyerek, “Seçimlerde bugüne kadar girdikleri tüm seçimlerden birinci parti olarak çıkmanın verdiği özgüvenle özellikle sıhhat üzere en kıymetli olan bir alanda hem eşit hem ayrımsız hem fiyatsız olması gereken bir alanı her geçen gün daha eşitsizleştiren, ayrımın olduğu ve fiyatsız sıhhat hizmetinin neredeyse kimse için hiçbir fasılın kalmadığı bir süreçte bir dokunulmazlığı vardı hükümetin. ‘Eğer vatandaş şad olmasa bu kadar çok oy verir mi? Bizi birinci parti yapar mı’ diyorlardı. Sıhhat alanı bu alanda aslında en derin yanılgıların yapıldığı lakin birinci başta daha evvel hepimizin kabul ettiği, eleştirdiği, düzeltilmesi gereken yapısal ve ilginci meselelerin üzerine gelmiş görece bir birleşme devrinden ötürü kamuoyu anketlerinde de sıhhat hizmetlerinin öteki hizmetlere nazaran memnuniyetinin daha yüksek olduğu bir süreci maalesef sıhhati ticarileştirmek, sıhhat hizmetlerini artık sınıfsal bir problem haline getirmek için bir fırsata çevirdiler. O alanı dokunulmaz bir alan olarak gördüler. Bu bahiste yanlışları eksikleri söyleyen kim varsa kamuoyu birlikte mahkum edilmeye çalışıldı. Hatta Cumhuriyet Halk Partisi’nde ya da öteki muhalefet partilerindeki bizler üzere sıhhat meslek örgütlerinden gelen tabipler, diş tabipleri, eczacılar, veterinerler kelamlarını söylediklerinde kendi partilerinde dahi efendim bu alanda iktidar güçlü, buraları eleştirmeyelim üzere bağlantıya yönelik ikazların alındığı periyotlardan geçtik. Artık o denli bir yere geldik ki tabir yerindeyse gemi tam olarak karaya oturdu” dedi.
1 YIL SONRASINA GÜN VERİLMESİ NORMALLEŞMİŞ”
Randevu sistemiyle ilgili yaşanan olayı hatırlatan Özel, “Bir buçuk yıl sonrasına verilen bir göz ameliyatının hastanın vefatından 6 ay sonra meskenine telefon açılarak ameliyata davet edildiği o trajik, o ailesi kadar hepimizi kahreden sembol olay ortadadır. Bugün hastanelerde endoskopi için 1 yıl sonrasına gün verilmesi olağanlaşmış, günü veren utanmaktadır, alan şaşırmaktadır lakin bu sistemi kuranlar bu soruna müdahale edememektedirler. Zira oluşturdukları sorun büsbütün yapısal bir sorundur. O hastaneyi güya ücretsiz yapacağız diye hasta sayıları ile ilgili verdikleri taahhütler o taahhütleri alanların bugünkü hesapları üzerinden masaya döküldüğünde daha fazla aygıt koymak daha fazla eleman çalıştırmak ki aygıtla elemanın birebir şartnamede olması tıpkı taahhütnamede olması kadar hem onur kırıcı hem de kabul edilemez bir sıkıntı bu ülkede yaşatılmaktadır. Kurtarmadığı için randevuda 1 yıl sonrasına verilmektedir ve şayet bu sorun temelde vazgeçtik kardeşim. İptal ettik kardeşim. Borcu liraya çevirdik, borç bizimdir kardeşim lakin hastaneler bu milletindir demeden bu sorun çözülmeyecektir. Bu iktidar bu sorunu çözemeyecektir. Önümüzdeki Türkiye Cumhuriyeti’nin iktidarında gerçek manada halkın iktidarı konulduğunda bu problemler kökünden çözülecektir. Hastaneler milletin, hizmet etme vazifesi devletin, onuruyla yaşama hakkı da bu milletindir” diye konuştu.
“İKTİDARI DEVRALMAYA HAZIRLANIYORUZ”
Özgür Özel kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“Biz bu salona, bu enkazı birlikte kaldırmayı, yerine doğrusunu birlikte inşa etmeyi, her bir meslek örgütünün, her bir sıhhat işçisinin bu sisteme nasıl içlerindeki meslek sevgisiyle, bu ülkeye duydukları bağlılıkla katkı sağlamak istediklerini gördüğümüzü, onların kurumsal birikimleri ve şahsî heyecanlarından yararlanarak, problemlerin en önceliklisi olan bu sorunu nasıl birlikte çözeceğimizi konuşmak istiyoruz. Geleceğe yönelik olarak biraz evvel Sayın Şahbaz’ın ifade ettiği, program kurultayının başlangıcını yaptık. Sekiz ay sonra bir doküman çıkacak. Biz geçtiğimiz günlerde tüzüğümüzü demokratikleştirerek, partiyi nasıl yöneteceğimizde tam bir mutabakat sağladık. Sekiz ay sonra ülkeyi nasıl yöneteceğimizde tam bir mutabakat sağlayıp, ondan sonra da seçimlere gitmeye ve iktidarı devralmaya hazırlanıyoruz. O mutabakatın sıhhat kısmında bu salonun tam mutabakatı, benim en önemsediğim noktadır. Oraya biz A’dan Z’ye probleme nasıl baktığımızı en gerçek perspektifle tanım etmeli, bu salonun mutabakatını almalı ve temel taahhüdümüzü de o günden koymalıyız. İktidar olduğumuzda Türkiye’nin sıhhat siyasetlerini bu salonun ortak aklı yönetecek. Ben bu ortak akla inanıyorum.”
