Financial Times’ın haberine nazaran, İsrail’in Hizbullah hakkında yıllar boyunca, bilhassa de Hizbullah’ın Suriye iç savaşına iştiraki bağlamında topladığı istihbarat bilgilerinin, İsrail’in Hizbullah’a yönelik son akınlarını mümkün kıldığı ve bunun, Hasan Nasrallah’ın öldürülmesiyle sonuçlandığı belirtildi.
Mevcut ve eski yetkililere dayandırılan haberde, 2006 Lübnan-İsrail Savaşı’ndan ve İkinci Lübnan Savaşı’ndan bu yana, İsrail’in Hizbullah hakkında toplayabildiği istihbaratın niteliği ve kapsamının kıymetli ölçüde değiştiği kaydedildi.
Hizbullah’ın, Suriye iç savaşına iştirakinin, İsrail’in örgüt hakkında istihbarat bilgisi toplaması için bir fırsat olduğu söz edildi.
Habere nazaran, Hizbullah Suriye’deki erişimini artırırken, İsrail’in sızabileceği açıklığı da genişletti.
“SURİYE’DE KENDİNİ GÖSTERMEK ZORUNDA KALDI”
Hizbullah’ın, Suriye’de yeni üyeler kazanmak ve Esad idaresi ve Rus istihbaratı üzere öbür kurumlarla bağlantı kurmak zorunda kaldığı belirtilen haberde, buna ek olarak, Hizbullah üyelerinin cenaze merasimlerinin ve bulundukları yerlerin açığa çıktığı kaydedildi.
Bu kapsamlı bilgilerin daha sonra İsrail’in çeşitli teknolojik yetenekleriyle eşleştirildiği belirtildi.
Financial Times’a konuşan Lübnanlı eski bir üst seviye siyasi, Hizbullah savaşçılarının “kendilerini Suriye’de ifşa etmek zorunda kaldıklarını” savundu.
Raporda bahsedilenlerden biri de, bir ipucuna işaret eden küçük değişimleri aramak için çeşitli görsel bilgileri tarayan İsrail Savunma Kuvvetleri’nde (IDF) yer alan İstihbarat Direktörlüğü’ndeki 9900 ünitesiydi. Rapora nazaran, bu ünite sayesinde İsrail kısa aralıklarla Nasrallah’ın yerini tespit etti ve nihayetinde ona suikast düzenledi.
BİRİM 9900
Son derece bâtın ve uzmanlaşmış çeşitli ünite ve takımlara sahip çok istikametli bir yapı olduğu belirtilen İsrail Askeri İstihbaratı’na (AMAN) bağlı 9900 ünitesinin, IDF’nin en uzmanlaşmış askerlerinin bir ortaya gelmesiyle oluştuğu belirtiliyor.
IDF’nin resmi sitesindeki bilgilere nazaran, ünitedeki askerlerin, uydu imajları ile haritaları tahlil etme, yorumlama ve manaya konusunda “önemli yeteneklere sahip olduğu” tez ediliyor.
Birimin çalışmalarının, “İsraillilerin korunmasına büyük ölçüde yardımcı olduğu” ve ünitenin kendisinin de “IDF’deki öteki hiçbir üniteye benzemediği“ tabir ediliyor.
9900 ünitesinin, IDF’deki hiçbir kümeye benzememesinin nedeninin, üyelerinin hepsinin otizm spektrum bozukluğu (OSB) hastası olduğu ve askerlik hizmetinden muaf olmalarına karşın hepsinin istekli olarak çalıştığı belirtiliyor.
“RO’İM RACHOK”
9900 ünitesinde çalışanların, İbranice’de “ufukların ötesinde” manasına gelen “Roim Rachok” (RR) Programında hizmet veren askerler olduğu biliniyor.
Ro’im Rachok, İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından genç otistik yetişkinleri meslek sahibi yapmak üzere tasarlanmış bir programdır. IDF’de istekli olarak hizmet etmek yahut iş piyasasına entegre olmak isteyen nitelikli genç yetişkinlere, mukayeseli bir avantaja sahip oldukları meslekler öğretilir.
Programın birinci mezunları Ünite 9900 ile işbirliği içinde hava ve uydu fotoğraflarını tahlil etmeyi öğrendi. Daha sonra program genişledi ve şu anda Yazılım Kalite Garantisi, Bilgi sıralama Elektro-optik ve Elektronik üzere meslekler için eğitim veriyor. Askerler, İsrail İstihbarat Topluluğu, İsrail Hava Kuvvetleri ve daha birçok kurumda 10’dan fazla ünitede vazife yapmaktadır. 2016 yılında programda yaklaşık 50 kişi vardı.
Programın, Beyond the Horizon ve Ono Academic College işbirliği ile yürütültüğü belirtiliyor.
