Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Lübnan’ın egemenliğini ve güvenliğini ihlal eden, çatışmayı ve bölgesel tansiyonu tırmandıran aksiyonlara karşı oldukları belirtildi.
Çin’in olayı yakından izlediği ve bölgesel tansiyonun yükselmesinden tasa duyduğu kaydedilen açıklamada, “Tüm tarafları, bilhassa de İsrail’i tansiyonu düşürecek önlemleri derhal alarak çatışmanın tırmanmasını ve denetimden çıkmasını önlemeye çağırıyoruz” sözüne yer verildi.
Açıklamada, İsrail ile Lübnan ortasındaki tansiyonun, Gazze’deki çatışmanın yayılma tesirinin bulunduğuna işaret edilerek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun (BMGK) ilgili kararlarının uygulanıp Gazze’deki taarruzların en kısa vakitte durdurulmasının, Orta Doğu’da barış ve istikrarın sağlanmasının acil öncelik olduğu vurgulandı.
Çin’in Beyrut Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada da Lübnan ile İsrail ortasındaki şiddeti artan çatışmalar ve hava akınlarının yol açtığı can kayıplarına işaret edilerek ülkedeki güvenlik durumunun “vahim” olduğu kaydedildi.
Büyükelçilik, Çin vatandaşlarına Lübnan’a seyahat etmemeleri, halihazırda ülkede bulunuyorlarsa derhal ayrılmaları yahut inançlı bölgelere gitmeleri tavsiyesinde bulundu, ülkede kalanların yardıma imkan vermeyecek güvenlik riskleriyle karşılaşabilecekleri uyarısını yaptı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül’de Beyrut’a düzenlediği hava taarruzlarında öldürüldü.
Hizbullah ise önderinin öldürülmesine roket ve füze ataklarıyla karşılık veriyor. Çoğunlukla İsrail tarafındaki ordu üslerini amaç alan bu hücumlarda şimdi büyük bir hasar bildirilmedi.
İsrail’in Lübnan’a 23 Eylül’den bu yana sürdürdüğü hava atakları nedeniyle ülke içinde 150 bine yakın kişi yerinden oldu.
Ülkenin güney kesitlerinden başşehir Beyrut ve kuzeye göç dalgası sürerken Suriye’ye on binlerce kişinin göç ettiği belirtiliyor.
