Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, düzenlenen basın toplantısında, “BRICS’in mevcut üye ülkelerinin tamamının artık yeni üye kabul etmenin mümkün olmadığını düşündüğünü” söyledi.
Lavrov, “BRICS’in genişleme perspektifine gelince, bu etapta tüm üye ülkeler şimdilik yeni kararlar almamayı ve benzeri düşünen üyelerden oluşan bir birlik olan örgütü adapte etmeyi makul buluyor. Beş bireydik, artık on bireyiz. Elbette bunun için bir cins alışma süreci ve beşlinin yıllar içinde geliştirdiği gelenekler doğrultusunda yeni üyelerin çalışmalara meselesiz bir formda katılması gerekiyor” dedi.
22-24 Ekim 2024 tarihleri ortasında Kazan’da yapılacak BRICS tepesinde örgütün yeni ortak ülkelerinin nasıl görünebileceğine dair kimi tekliflerin sunulacağını belirten Lavrov, 20’den fazla ülkenin BRICS’e üye olmak istediğini ve yaklaşık 10 ülkenin de daimi temasları sürdürmek istediğini kaydetti.
Lavrov, “Ne tıp bir muahedeye varılabileceğini iddia edebilecek durumda değilim, lakin elbette duyurulacaktır” diye ekledi.
NUMAN KURTULMUŞ NE DEMİŞTİ?
TBMM Lideri Numan Kurtulmuş, Rusya’nın resmi haber ajansı TASS’a verdiği röportajda, BRICS’i bundan sonraki çok kutuplu dünya sisteminin kıymetli oluşumlarından birisi olarak telakki ettiklerini belirterek, “Türkiye’nin BRICS’le olan irtibatı dünya barışına da çok daha önemli bir katkı sunacaktır” dedi.
BRICS’e katılmasının Türkiye’ye nasıl getirileri olacağına yönelik bir soruyu Kurtulmuş, şöyle cevapladı:
“Artık dünya çok kutupluluğun gerçekleşmeye başladığı yeni bir periyoda girmiştir. Bunun şimdi başlangıcındayız. Nasıl Berlin duvarının yıkılması soğuk savaş periyodunun sonunu getirdiyse ABD’nin apar topar Afganistan’dan çekilmesiyle başlayan süreç de dünyada yeni bir devrin kapılarını açtı. Bu yeni periyodun en besbelli özelliği çok kutupluluktur. Artık hiçbir ülkenin tek başına dünyayı domine etmesi, dünya sistemini yönetmesi mümkün değildir. Hasebiyle, önümüzdeki periyotta bu çok kutupluluğun gerektirdiği çok sayıda yeni oluşuma şahit olacağız. Türkiye de hem jeostratejik pozisyonu hem Doğu-Batı ortasındaki köprü görevi gören pozisyonuyla hem kültürel geçmişiyle ve geleceğe ilişkin perspektifleriyle bölgesel bir aktör hatta global sistemde tesirli rol oynayan bir aktör olma sürecine girmiştir. Bunun için biz BRICS’i bundan sonraki çok kutuplu dünya sisteminin kıymetli oluşumlarından birisi olarak telakki ediyoruz. Türkiye’nin BRICS’e girmesi Türkiye’yi kısıtlamayacak, tam bilakis Türkiye’nin elindeki dış siyaset imkanlarını fazlalaştıracaktır. Ve Türkiye’nin BRICS’le olan irtibatı dünya barışına da çok daha önemli bir katkı sunacaktır.”
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde New York’ta bulunan Türkevi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Her şeyden evvel bizim BRICS ve ASEAN’da yer almamız, buralarda görünmemiz, inanıyorum ki bölgelerin aritmetiğini de değiştirecek” tabirlerini kullandı.
Erdoğan, “Çok daha farklı bir yapının inşasına vesile olacak. Orta Asya, Rusya, Baltık bölgesi ya da Uzak Doğu ile bağlantılarımız kadar Kıta Avrupası ve Amerika ile de bağlarımızın bulunduğunu bir kenara koyamayız. Birebir formda Arap coğrafyası ve Körfez ülkeleriyle esaslı bir geçmişimiz bulunurken Afrika ile de yakın bağlantılarımız mevcut. Sonuç prestijiyle bulunduğumuz coğrafya ve binlerce yıllık geçmişimiz bizi böylesine çeşitli bir paydaşlık mimarisi oluşturmak için teşvik ediyor. Biz bir NATO ülkesiyiz diye Türk dünyası ve İslam dünyası ile ilişkimizi kopartamayız. BRICS ve ASEAN bizim için bilhassa ekonomik iş birliklerimizi geliştirmek için fırsatlar barındıran yapılar. Bu yapıların içinde yer almak NATO’dan vazgeçmek manasına da gelmiyor. Bu ittifak ve iş birliklerinin, bilhassa birbirinin alternatifi olduğunu düşünmüyoruz. Bugünün dünyasında kimi memleketler arası tansiyonlar olsa da soğuk savaş devri çok geride kaldı. Bize “BRICS’e ya da öbür bir yapıya girmeyin” diyenlere baktığınızda yıllardır modülü olmak için çalıştığımız Avrupa Birliği’nin kapısında bizi yıllarca bekletenlerle tıpkı şahıslar. Biz bunlara bakarak asla geleceğimizi belirleyemeyiz” diye konuştu.
