Bu besinler çocukların sıhhatini tehlikeye atıyor: İşlenmiş besinlerin çocuklarda sebep olduğu 7 olumsuz tesir

Çocukların beslenme alışkanlıkları, büyüme ve gelişim devrinde hayati bir ehemmiyete sahiptir. Fakat çağdaş hayatın getirdiği sürat ve kolaylık arayışı, birçok ebeveyni işlenmiş besinler tercih etmeye yönlendirebiliyor. Bu cins besinler, ekseriyetle yüksek oranda tuz, şeker, sıhhatsiz yağlar ve katkı unsurları içerir. İşlenmiş besinlerin çocukların sıhhati üzerindeki olumsuz tesirleri, hem kısa hem de uzun vadede değerli riskler doğurabilir. Pekala, çocukların sıhhatini tehlikeye eden bu besinlerin ziyanları nelerdir? İşte, işlenmiş besinlerin çocuklarda sebep olduğu 7 olumsuz tesir…

İŞLENMİŞ BESİNLERİN ÇOCUKLARDA SEBEP OLDUĞU 7 OLUMSUZ ETKİ

1. Besin kıymetinin düşüklüğü:

İşlenmiş besinler çoklukla doğal besinlerden alınması gereken vitamin, mineral ve lif üzere besleyici öğelerden mahrumdur. Bunun yerine, yüksek oranda kalori, şeker ve yapay katkı unsurları içerirler. Çocuklar bu çeşit besinleri tükettiğinde, gelişimleri için gerekli olan temel besin öğelerini gereğince alamazlar. Bilhassa kalsiyum, demir, C vitamini ve lif üzere hususların eksikliği, büyüme süreçlerini olumsuz etkileyebilir.

2. Obezite riski:

İşlenmiş besinlerin içeriğindeki yüksek şeker, sıhhatsiz yağlar ve kalori, çocuklarda kilo alımını hızlandırabilir. Sistemli olarak işlenmiş besinler tüketen çocuklar, obezite riski ile karşı karşıya kalırlar. Çocukluk çağında obezite, yalnızca fizikî sıhhat sorunlarına değil, birebir vakitte toplumsal ve duygusal zorluklara da yol açabilir. İlerleyen yıllarda ise obezite, kalp hastalıkları, diyabet ve yüksek tansiyon üzere önemli sıhhat problemlerinin oluşmasına yer hazırlar.

3. Davranış bozuklukları ve hiperaktivite:

İşlenmiş besinler, çoklukla yapay renklendiriciler, koruyucular ve tatlandırıcılar üzere kimyasal katkı hususları içerir. Kimi araştırmalar, bu katkı hususlarının çocuklarda hiperaktivite ve dikkat eksikliği bozukluğu (DEHB) üzere davranış problemlerine yol açabileceğini göstermektedir. Ayrıyeten, çok şeker tüketimi de çocukların güç düzeylerinde ani dalgalanmalara neden olabilir, bu da odaklanma ve öğrenme marifetlerini olumsuz etkileyebilir.

4. Bağışıklık sisteminin zayıflaması:

Çocukların bağışıklık sistemlerinin güçlenmesi için istikrarlı ve besleyici bir diyet gereklidir. İşlenmiş besinler, bedenin bağışıklık sistemi için gerekli olan vitamin ve mineralleri gereğince sağlamaz. Bilhassa işlenmiş besinlerde bulunan kimyasallar ve katkı unsurları, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve çocukların sık sık hastalanmasına yol açabilir. Ayrıyeten, bu besinlerin bağırsak florasına olumsuz tesirleri, uzun vadede bağışıklık sistemi işlevlerini daha da zayıflatabilir.

5. Kronik hastalıkların gelişimi:

İşlenmiş besinlerin uzun müddetli tüketimi, çocukların ilerleyen yaşlarda kronik hastalıklara yakalanma riskini artırabilir. Bilhassa kalp hastalıkları, tip 2 diyabet ve yüksek tansiyon üzere rahatsızlıklar, çocukluk devrindeki beslenme alışkanlıkları ile yakından alakalıdır. İşlenmiş besinlerin içerdiği yüksek oranda tuz ve doymuş yağlar, bu cins hastalıkların erken yaşta gelişmesine neden olabilir.

6. Diş sıhhati sorunları:

İşlenmiş besinler, bilhassa şekerli atıştırmalıklar ve içecekler, çocuklarda diş çürümelerine yol açabilir. Yüksek şeker oranı, ağızdaki bakterilerin artmasına ve diş minesinin zayıflamasına neden olur. Erken yaşta başlayan diş çürümeleri, ilerleyen yaşlarda daha önemli diş ve ağız sıhhati sıkıntılarına yol açabilir.

7. Yeme alışkanlıklarında bozulma:

Çocukların damak tadı, erken yaşlarda gelişir. Daima işlenmiş besinler tüketen çocuklar, doğal ve sağlıklı besinlere karşı daha az istekli olabilirler. Tuzlu, yağlı ve şekerli besinlere alışan çocuklar, meyve, zerzevat ve tam tahıllı eserler üzere besleyici besinleri tercih etmemeye başlayabilir. Bu durum, ilerleyen yaşlarda sıhhatsiz beslenme alışkanlıklarına neden olabilir.