Birleşmiş Milletler (BM) Genel Heyeti’nin 79. oturumu, geçtiğimiz gün ABD’nin New York kentinde gerçekleşti. Toplantıda konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seyahat dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, NATO üyesi olan Türkiye’nin, BRICS üyesi olmasına dair yabancı basındaki tenkitlere karşılık şunları söyledi:
“Her şeyden evvel bizim BRICS ve ASEAN’da yer almamız, buralarda görünmemiz, inanıyorum ki bölgelerin aritmetiğini de değiştirecek. Çok daha farklı bir yapının inşasına vesile olacak. Orta Asya, Rusya, Baltık bölgesi ya da Uzak Doğu ile ilgilerimiz kadar Kıta Avrupası ve Amerika ile de bağlarımızın bulunduğunu bir kenara koyamayız. Birebir biçimde Arap coğrafyası ve Körfez ülkeleriyle esaslı bir geçmişimiz bulunurken Afrika ile de yakın bağlantılarımız mevcut. Sonuç itibariyle bulunduğumuz coğrafya ve binlerce yıllık geçmişimiz bizi böylesine çeşitli bir iştirak mimarisi oluşturmak için teşvik ediyor.
Biz bir NATO ülkesiyiz diye Türk dünyası ve İslam dünyası ile temasımızı kopartamayız. BRICS ve ASEAN bizim için bilhassa ekonomik iş birliklerimizi geliştirmek için fırsatlar barındıran yapılar. Bu yapıların içinde yer almak NATO’dan vazgeçmek manasına da gelmiyor. Bu ittifak ve iş birliklerinin, bilhassa birbirinin alternatifi olduğunu düşünmüyoruz. Bugünün dünyasında birtakım milletlerarası tansiyonlar olsa da soğuk savaş devri çok geride kaldı. Bize ‘BRICS’e ya da öteki bir yapıya girmeyin’ diyenlere baktığınızda yıllardır kesimi olmak için çalıştığımız Avrupa Birliği’nin kapısında bizi yıllarca bekletenlerle birebir bireyler. Biz bunlara bakarak asla geleceğimizi belirleyemeyiz.”
İLK 4 UNSUR YANITI
Erdoğan, Anayasa tartışmalarına ait ise şu açıklamalarda bulundu:
“Muhalefetin bir kez başta bu birinci 4 husus olmak üzere, bu bahislerde aslında rastgele bir ciddiyeti kelam konusu değil. Onlar bunu yalnızca söylerler. Fakat bu noktada iktidar ne söyler ne düşünür, bu türlü bir fikirleri yok. Biz Cumhur İttifakı olarak bu bahiste durduğumuz yerdeyiz, kararlıyız ve tıpkı kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Türkiye’yi geleceğe, çağın gereklerine uygun, sivil, kapsayıcı, özgürlükçü yeni bir anayasa ortaya koymadan hazırlayamayız. Hiç de çekinmemeliyiz. Bakın dünya süratle değişiyor. 45-50 yıl öncesinin bakış açısıyla, üstelik darbeciler tarafından kaleme alınmış, yamalı bohçaya dönmüş bir anayasa ile bu değişime ayak uydurmak mümkün değil. Bizim çok canlı, yeni bir anayasa ile geleceğe yürümemiz lazım. Mevzuyu birinci 4 hususa sıkıştırmadan, ‘Biz nasıl bir anayasa yapmalıyız?’ sorusuna odaklanmalıyız. Bizim anayasanın birinci 4 unsuruyla rastgele bir problemimiz kelam konusu değil. Bütün bunlarla birlikte anayasanın satırları ortasında dolaşan darbeci zihniyetle bizim sorunumuz var. Ülkemizin gençlerinin geleceğini inşa edecek, onları dünya ile rekabete hazırlayacak vizyoner bir anayasaya bizim gereksinimimiz var. Biz bunu yapacağız. Esasen Cumhur İttifakı olarak Milliyetçi Hareket Partisi hazırlıklarını yaptı. Biz birebir halde hazırlıklarımızı yaptık. Bu hazırlıkları birbiriyle bütünleştirerek yolumuza inşallah devam edeceğiz. Güçlü bir anayasayı inşallah oluşturacağımıza inanıyorum.”
“KILIÇ MESELESİ”
Türkevi’nde gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtlayan Erdoğan, teğmenlerin yemin merasimine ait şu tabirleri kullandı:
Kılıç sıkıntısına gelince, bu problem birkaç kendini bilmezin ne yazık ki ortaya koyduğu bir karmaşaydı. Şu anda gerek Ulusal Savunma Üniversitesi, gerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı, gerekse Ulusal Savunma Bakanımız, müşterek çalışmalarını sürdürüyorlar ve bu işin içerisindekiler kimlerse bunların hak ettikleri cezayı almasını temin edeceğiz. Burası kendini bilmezlerin at oynattığı bir meydan değil. Biz bu kendini bilmezlerin at oynattığı meydana ülkemizi mutlaka bırakamayız. Buna nazaran de adımımızı atacağız. Savunma Bakanımız ve Savunma Üniversitemizin başındaki hocamızla bir ortaya geldik, görüşmelerimizi yaptık ve inşallah en kısa vakitte bu işi sonuca ulaştıracağız.”
