Genç, başarılı, kozmik çalışmalara imza atan bilim insanlarını tanımak, onları ödüllendirmek ve topluma tanıtmanın çarpan tesiri değerlidir. Sabri Ülker Vakfı tarafından 2016’dan beri verilen Sabri Ülker Bilim Mükafatı de bunlardan biri. Ve bu yıl 9’uncusu verilen mükafatın bu yılki sahibi embriyonik kök hücre araştırmalarında öncü çalışmalar yapan Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu oldu.
Almanya Berlin’de Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü’nde kendi bağımsız araştırma laboratuvarını kuran Bulut Karslıoğlu, Sofja Kovalevskaja Mükafatı, Emmy Noether Fonu ve Avrupa Araştırma Kurulu Fonu üzere çeşitli itibarlı mükafatların de sahibi. Karslıoğlu ile ödül merasimi öncesinde buluştuk ve sohbet ettik.
İki çocuk annesi Karslıoğlu’nun bilim dünyasına adımını atmasını körükleyen tabiatın işleyişinin hep ilgisini çekmesi olmuş. Evvel ODTÜ Kimya Mühendisliği ana kısım ve biyoloji yan kol lisans dereceleri. Akabinde Bilkent Üniversitesi’nde moleküler biyoloji ve genetik üzerine yüksek lisans. Sonrasında doktora için evvel Almanya sonra ABD. Nihayetinde Berlin’de kendi kurduğu laboratuvar. “Bilimde başarılı olmak istiyorsanız eğrinin en ötesinde olmanız, en âlâ beşerlerle çalışmanız önemlidir” diyor.
ÇALIŞMA KONUSU ‘DİYAPOZ’
Gelelim Dr. Aydan Karslıoğlu’nun ödüle layık görülen araştırmasına… Karslıoğlu hem hücrelerin hem de canlıların güç ve besin kaynaklarını aktif kullanma ve ömrün idamesi için ahenk süreçlerinde faal olan düzeneklerinden biri olan “diyapoz” üzerindeki öncü çalışmalarıyla mükafatı kazandı.
Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu, araştırma ile ilgili olarak kelamlarını şöyle sürdürüyor: “Embriyonik kök hücre araştırmaları şimdiye kadar bilimde ve hastalıkların tedavisinde büyük adımlar atılmasını sağladı ve bundan sonra da kök hücre tedavilerine ışık tutacak. Layık görüldüğüm bu ödül, sadece kişisel muvaffakiyetin değil, bilimin toplum sıhhatinin gelişimine sunduğu katkının da ödüllendirilmesi manasına geliyor.”
‘GENÇ BİLİM İNSANLARIMIZI TEŞVİK ETMEKTEN MUTLUYUZ’
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Lideri Ali Ülker, ödül merasiminde yaptığı konuşmada “1900’lerin başında ortalama 31-40 yıl olan hayat müddeti, 2000’lerde gelişmiş ülkelerde 75-80 yıla kadar çıktı. Bunun nedenini hastalıkların erken etapta teşhisi, tedavisi ve insan hayat döngüsünün epeyce ayrıntılı bir formda biliniyor olması diyebiliriz. Sabri Ülker Bilim Mükafatı ile biz de bu bedelli gayretlerin gerisinde durmaktan ve genç bilim insanlarımızı teşvik etmekten büyük bir memnunluk duyuyoruz” dedi. Harvard Sabri Ülker Merkezi Lideri Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil de konuşmasında “Sabri Ülker Vakfı’nın bilimsel çalışmalara sunduğu sürdürülebilir takviyenin ehemmiyetine dikkati çekerek “Bu sene 9’uncusu düzenlenen Sabri Ülker Bilim Mükafatı ile her yıl farklı alanlardaki değerli keşifleri gerçekleştiren tüm genç Türk bilim insanlarımızın çalışmalarını daima birlikte alkışlıyoruz” diye konuştu.
