88 yaşındaki Iwao Hakamada, 1968 yılında işverenini, karısını ve iki genç çocuğunu öldürmekten ve iki yıl evvel konutlarını ateşe vermekten hatalı bulunarak idama mahkum edilmişti.
Eski profesyonel boksör, 2014 yılında yeni ispatların ortaya çıkması ve tekrar yargılanma kararı verilmesiyle özgür bırakılana kadar, dünya genelinde en uzun mühlet idam cezasına çarptırılan mahkum olarak 46 yıl idam hücresinde kaldı.
Hakamada, daima olarak pak olduğunu savunmuş ve müfettişlerin kendisini itirafa zorladığını söylerken, avukatları da polisin kanıt uydurduğunu iddia etmişti.
Kyodo haber ajansı ve başka Japon medya kuruluşları tarafından bildirilen karara karşı savcıların temyize gidip gitmeyeceği konusunda çabucak bir karar verilmedi. Hakamada’nın savunma avukatları, yaşı göz önüne alındığında savcıları karara itiraz etmemeye çağırdı.
Shizuoka bölge mahkemesi başkanı Koshi Kunii, Hakamada’nın “itirafı” ve savcıların cinayetler sırasında giydiğini argüman ettikleri kıyafetler de dahil olmak üzere üç kanıtın uydurma olduğunu kabul etti.
“BİTMEK BİLMEYEN BİR SAVAŞ VERDİK”
Kardeşi ismine kampanya yürüten 91 yaşındaki kız kardeşi Hideko Hakamada, Perşembe günkü karardan evvel gazetecilere yaptığı açıklamada, “Çok uzun vakittir bitmek bilmeyen bir savaş verdik. Lakin bu defa, bunun çözüleceğine inanıyorum” dedi.
Savcılar yeniden idam cezası talep etmişlerdi, lakin hukuk uzmanları savaş sonrası Japonya’da mahkumiyet kararları bozulan öteki dört idam mahkumunun tekrar yargılandığına işaret ederek Hakamada’nın beraat edeceğini öne sürmüşlerdi.
Uzun tutukluluğu sırasında fizikî ve ruhsal sıhhati bozulan Hakamada, Perşembe günkü kararda hazır bulunmadı ve yine yargılama sırasında kız kardeşi tarafından temsil edildi.
Karar, savcıların Hakamada’nın cinayet sırasında Japonya’nın orta kesitindeki bir miso fabrikasında yatılı çalışan olarak giydiğini söylediği kan lekeli kıyafetlerin güvenilirliğine dayanıyordu.
DNA TESTLERİ SUÇSUZLUĞUNU KANITLADI
Yıllar süren tüzel çekişmelerin akabinde Mart 2023’te tekrar yargılama kararı alan Tokyo yüksek mahkemesi, giysilerin müfettişler tarafından bir miso tankına yerleştirilmiş olma ihtimalinin güçlü olduğunu söyledi. Savunma avukatları, kıyafetler üzerinde yapılan DNA testlerinin kanın, Hakamada’ya ilişkin olmadığını kanıtladığını söyledi.
Yüksek mahkeme başlangıçta, idam cezası terslerinin yansısını çeken Hakamada’nın davasını tekrar açmamaya karar vermiş, lakin yüksek mahkemenin 2020’de yine gözden geçirme buyruğu vermesinin akabinde kararını değiştirmişti.
Perşembe günü yüzlerce kişi duruşma salonunda yer bulabilmek umuduyla bölge mahkemesinin önünde kuyruk oluştururken, destekçileri Hakamada’nın beraat etmesini talep eden pankartlar açtı.
Hakamada başlangıçta kurbanları soyduğunu ve ölümcül biçimde bıçakladığını reddetmiş, fakat daha sonra fizikî taciz içeren acımasız bir polis sorgusu olarak tanımladığı sorgunun akabinde kabahatini itiraf etmişti.
Kampanyacılar, Hakamada’nın çektiği sıkıntının Japonya’nın ceza adalet sistemindeki kusurları ve idam cezasının acımasızlığını gözler önüne serdiğini savundu.
