İstanbul Kağıthane’de 25 Ağustos 2023’te uyuşturucu ticareti yapıldığı ihbarı üzerine belirtilen adrese düzenlenen operasyonda açılan ateş sonucu polis memuru Hakan Telli’nin şehit edildiği, polis memuru A.Y.Ç.’nin ise ağır yaralandığı olaya ait 51 sanığın yargılanmasına İstanbul 16.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 18 Eylül’de devam edildi.
“KUZENİM KELEŞLE ATEŞ ETTİ”
“POLİS OLDUKLARINI DÜŞÜNMEDİK”
“POLİS OLDUĞUMZU SÖYLEYİP KAPIYI AÇMALARINI İSTEDİK”
Müşteki polis memuru B.Ö., mahkemedeki beyanında ihbar üzerine olay yerine öteki polis memuru A.Y.Ç. ile şehit polis memuru Hakan Telli ile birlikte gittiklerini ve incelemeye başladıklarını belirterek, “Uyuşturucu ticareti olduğunu düşünüyorduk. İhbarcılar motorcuların gelip paket verildiğini söylediler. Biz de izlediğimizde motorun geldiğini ve paket verildiğini gördük. O motoru takip ederken ortadan dereden kaçtı. İhbarın aslında yanlışsız olduğunu gördük. Olay günü polis memuru Telli, lokum kutusu üzere olan kutuyu açtı. İçinde ‘uzi’ diye tabir edilen husus çıktı. Öteki polis A.Y.Ç. ‘hemen destek grup çağıracağım’ dedi. Görüşmesini yaptı, daha sonra 2 işçi çıkmayalım, 3 olalım dedik. Mevzuyu savcıya aktararak üst çıktık. Kapıyı çaldık, polis olduğumuzu söyleyip ‘açın’ dedik. Polis olduğumuzu biliyorlardı. Açtı açmadı diye beklerken Ozan Anucur, sol eliyle kapının koluna, sağ eliyle silahı doğrultarak kapıyı açtı. En başta üçümüzü Ozan vuracaktı, vuramadı. Sonrasında boğuşma oldu. Sağ taraftan bir el ateş oldu, birinci atış Hakan Telli’nin göğsüne geldi. 3-5 saniye sonra vurulduğunu fark etti. Kan fışkırmaya başlamıştı. İçeri girip başımı çevirdiğim anda öteki koltuğun altına koydu silahı ve Diyar silahı kurdu, bana sıktı lakin beni vuramadı. Bana karşı 2-3 defa atış yaptı. Ben karşılık veremedim” dedi.
“HAKAN ABİYİ AŞAĞI İNDİRDİM SİLAH SESLERİ DEVAM EDİYORDU”
Vurulan meslektaşı Hakan Telliyi omuzlayarak ağapı indirdiğini kaydeden B.Ö., “Bir yandan da komutayı arıyordum, destek grup çağırdık ve ‘vurulduk, özel harekat gelsin’ dedik. Üçüncü kata kadar Hakan abi ile geldim. Gücünün kalmadığını söyledi. Hakan ağabeye ‘abi otur, yardım çağırıp geliyorum’ dedim. Üstte hala silah sesleri geliyordu. Geri dönüp Hakan ağabeye gidecekken binanın girişinde 3 kişi gördüm. Diyar’ın vurulduğunu gördükten sonra baş edemeyeceklerini düşünüp teslim oldular” tabirlerini kullandı.
Mahkemede, savunma yapan öteki sanıklar haklarındaki suçlamaları kabul etmedi.
17 SANIĞA TAHLİYE
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Burak Altundal, Emre Oral, Abdulmutalip Hızlı, Aykut Yalçın, Aziz Korkusuz, Emre Yalçın, Nafiz Karçığa, Ömer Çakmaz, Özgür Özterzi, Şerif Korkusuz, İbrahim Tacar, İbrahim Mücahit Baran, Semih Beyazkılınç, Engin Kadalık, Harun Bakaç, Muhittin Mert Durmuş ve Burak Pola olmak üzere 17 sanığın, yurt dışına çıkış yasağı ve imza atmak formunda isimli denetim kaidesiyle tahliyesine karar verdi.
13 TUTUKLU SANIK KALDI
Mahkeme, 13 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, firari sanıklar Sinan Anucur, Ersin Aydar ve Yılmaz Burak hakkındaki yakalama kararlarının infazının beklenmesine karar vererek duruşmayı 11 Aralık’a erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sanıklar Ozan Anucur, Sinan Anucur, Serhat Anucur ve Yılmaz Burak’ın “suç işlemek gayesiyle örgüt kurma”, “kişiyi yerine getirdiği kamu misyonu nedeniyle öldürme”, “kişiyi yerine getirdiği kamu misyonu nedeniyle öldürmeye teşebbüs”, “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ticareti yapma yahut sağlama”, “izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme ve satma”, “resmi evrakta sahtecilik”, 4 bireye karşı “kasten öldürmeye teşebbüs”, “mala ziyan verme”, “görevi yaptırmamak için direnme” kabahatlerinden başka farklı 107’şer yıl 4’er aydan 146’şar yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması talep ediliyor.
İddianamede 47 sanığın ise “suç işlemek hedefiyle kurulan örgüte üye olma”, “izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma imal etme, nakletme ve satma”, “uyuşturucu yahut uyarıcı husus ticareti yapma yahut sağlama”, “parada sahtecilik”, “suç kanıtlarını yok etme”, “mala ziyan verme”, “kasten öldürmeye teşebbüs”, “resmi evrakta sahtecilik”, “sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah yahut mermilerin satın alınması, taşınması ve bulundurulması” hatalarından başka farklı 5’er yıldan 97’şer yıla kadar mahpusları isteniyor.
