CHP Ankara Milletvekili Aliye Timisi Ersever eğitim alanında yaşanan meselelere ait Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu.
AKP’nin eğitim siyasetlerini eleştiren Ersever eğitimin bir devlet siyaseti olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Ersever, “OECD 1992 yılından bu yana “Bir Bakışta Eğitim” isimli raporunda ülkelerin eğitim datalarını paylaşıyor. Kelam konusu raporda, tüm eğitim kademelerinde öğrenci başına yapılan eğitim kurumları harcaması Türkiye’de ortalama 5 bin 352 dolarken bu, OECD ülkeleri ortalamasında 12 bin 647 dolara yükseliyor. Neredeyse 2,5 katı bir oran var. Öğrenci başına yapılan harcamaların kişi başına düşen GSYH’ye oranı Türkiye’de yüzde 19,1, OECD ülkeleri ortalamasında ise yüzde 27,2 seviyesinde” dedi.
“ÖNLEM ALMADI”
Yeni eğitim öğretim yılına öğretmen ve öğrenci sağlığını tehdit eden hijyen ve paklık meselesiyle başlandığını anımsatan Ersever, “Tablo ne mi? Okullarımız hastalıklara açık halde, pislik içinde. Paklık işçisi olmadığı için okulları, sınıfları öğrenciler ve veliler temizliyor. Ders yılı başlamış, Milli Eğitim Bakanı ek 30 bin paklık çalışanı alımı yapılacağını duyuruyor. Bu tıp işlerin planlaması aylar öncesinden yapılmalıdır. Gereksinimler eğitim öğretim yılı sona erdiğinde saptanır, yaz aylarında alımlar yapılır ve yeni eğitim öğretim yılına o denli girilir. Anlaşılan o ki Bakan Yusuf Tekin tarikat ve cemaatlerle görüşmekten eğitimin temel gereksinimlerini unutarak gerekli tedbirleri almamıştır” diye konuştu.
“YANDAŞA VAR ÖĞRENCIYE YOK”
Bakanlığın adrese teslim olarak bilinen 21/B ihale yoluyla birtakım yandaş şirketlere milyonluk ihaleler verdiğini aktaran Ersever, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Milli Eğitim Bakanlığı, 17 Ekim 2023’te düzenlediği “K12 Seviyesinde Öğretim Programlarının Hazırlanmasına Yönelik Tertip ve Danışmanlık” ihalesi 49 milyon 900 bin liraya ihale edilmiştir. Ankara’da 14-20 Ocak’ta yapılan “Okul öncesinden liseye öğretim programlarının hazırlanması” işinin tertibi 13 milyon 539 bin lira bedelle ihale edilmiştir. Tekrar misal biçimde 13 Mayıs – 7 Haziran tarihleri ortasında Ankara Kızılcahamam’da yapılan “eğitici eğitimi” tertibinin ihalesi de tam 70 milyon 825 bin lira bedelle ihale edilmiştir. Her üç ihalenin birebir şirkete verilmesi ise tesadüf olmasa gerek. Eğitime kâfi kaynağı ayırmayan, eğitimi siyasallaştıran, bilimsel ve laik eğitimden süratle uzaklaşamaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız Anlaşılan o ki yandaşa gelince kaynak var, ülkenin yarınları olan çocuklarımızın eğitimine gelince yok. Dünya eğitimde bilişim çağı yaşarken biz ise hala temel gereksinimleri karşılamaktan uzağız. Bu tablo utanç verici.”
