Silahlı terör örgütü FETÖ’nün ‘Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) imamı’ olarak bilinen Adil Öksüz‘ün yurt dışına firar etmesine yardım ettiği argümanıyla tutuklanan Cihat Yıldız hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Cihat Yıldız’ın, FETÖ’nün firar ve şimdiki yapılanması içerisinde faaliyet gösteren bireylere yönelik çalışmalarda, Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün uygulama noktasında durdurulan araçtan kaçmaya çalışırken yakalandığı ve çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandığı kaydedildi.
“ÜST SEVİYE ÖRGÜT YÖNETİCİSİYLE İRTİBATI VAR”
İddianamede, Cihat Yıldız’ın Bank Asya’daki hesabında 17-25 Aralık’tan sonra 83 bin 736 lira artış olduğu ve örgüte ilişkin çeşitli kuruluşlarda kaydı bulunduğu belirtildi. Savcılık, Yıldız’ın telefonunda örgütün saklı haberleşme için kullandıkları “Kakao” ve “ByLock” uygulamalarının tespit edildiği ve terör örgütünün üst seviye yöneticilerinden Mehmet Hanefi Sözen ile irtibatının bulunduğu tespitlerinin yapıldığını kaydetti.
GİZLİ ŞAHİT TABİRİNE YER VERİLDİ
İddianamede, FETÖ’nün hava kuvvetleri yapılanmasındaki askerlerden sorumlu imam olan ve şahit muhafaza programı kapsamında “Aksiyon” isimli bâtın şahidin, 27 Mart 2018’de Cihat Yıldız hakkında verdiği tabire de yer verildi. Zımnî şahit, sözünde Adil Öksüz’ün kendi meskenine geldiğini, 3-4 gün sonra ise “Bahadır” kod isimli olarak bildiği Cihat Yıldız’ın da geldiğini, ikilinin kendisinin duyamayacağı halde meskenin öteki odasında konuştuklarını öne sürdü.
“PLAN BENİM KONUTUMDA YAPILDI”
Gizli şahit, beyanında Adil Öksüz’ün diğer bir yere götürülme planının bu halde yapıldığını argüman ettiği beyanında, “Ağustos ayının ikinci yahut üçüncü günü Cihat Yıldız, Adil Öksüz’ü evimden götürmek üzere geldi. Adil Öksüz’ün siyah bir valiz içerisinde bulunan şahsi eşyalarını Bahadır (Cihat Yıldız) alarak önden çıktı. Akabinde ben çıktım. Benden birkaç dakika sonra ise Adil Öksüz konuttan çıktı. Dışarıya çıktığımızda bizi iki farklı otomobil bekliyordu. Öndeki araçta görsem teşhis edebileceğim, Zafer ismiyle hatırladığım bir şahıs sürücü olarak bulunuyordu ayrıyeten o araca Bahadır ve Adil Öksüz bindi. Bahadır önde, Öksüz artta tek oturuyordu. Öndeki araç, camları sinemalı araç idi. Gerideki araca ise ben ve tekrar teşhis edebileceğim, Alper isimli şahıs bindik. Sürücülüğü Alper yapıyordu. Araçlar hareket ettikten sonra bizim bulunduğumuz araç öndeki aracın önüne geçti. O formda seyre devam ettik” sözlerini kullandı.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Cihat Yıldız’ın iddianamede yer alan tabirinde, örgütsel faaliyette bulunmadığını söyleyerek, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonraki süreçte Adil Öksüz’le görüşmediğini, birebir konutta kalmadığını ve Öksüz’ün yurt dışına kaçırılması konusunda yardım etmediğini tabir ederek hakkındaki savları kabul etmediğini belirtti. Yıldız, Adil Öksüz’ü, 2010-2011 yılları ortasında tefsir konusunda verdiği sohbete katılmış olması nedeniyle tanıdığını söyleyerek, “Kendisiyle bunun dışında rastgele bir organik bağım ve bağlantım olmamıştır. Darbe günü ben zati Bursa’ya gitmiştim. O günün akşamı 8-9 üzere İstanbul’a konutuma döndüm. Darbenin olduğunu da Ankara’dan ismini vermek istemediğim beni arayan arkadaşımdan öğrendim” dedi.
28.5 YILA KADAR MAHPUSU İSTENDİ
İddianamede Cihat Yıldız’ın, “Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” ve yakalandığı sırada ağabeyi Mustafa Yıldız’ın kimliğini ibraz ettiği gerekçesiyle de “Başkasına ilişkin kimlik yahut kimlik bilgilerinin kullanılması” hatalarından toplamda 17 yıldan 28 yıl 6 aya kadar mahpusla cezalandırılması talep edildi.
Sanık Cihat Yıldız hakkındaki iddianame, firari olarak yargılaması süren İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava evrakıyla birleştirmesi talebiyle mahkemeye gönderildi. Mahkeme, belgeyi kabul etti. Sanık Yıldız, önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.
