Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 79’uncu Genel Şurası’na katılmak üzere bulunduğu New York’ta Türk-Amerikan İş Kurulu mesken sahipliğinde düzenlenen 15’inci Türkiye Yatırım Konferansı çerçevesinde Amerikalı ve Türk iş insanlarıyla bir ortaya geldi.
Toplantıda konuşma yapan Erdoğan, ABD’nin Türkiye’nin son iki senede en fazla ihracat yaptığı ikinci, en fazla ithalat yaptığı beşinci ülke olduğu bilgisini paylaşarak, “İkili ticaret hacimlerini istikrarlı formda artırmak için büyük bir potansiyele sahibiz. 100 milyar dolarlık ortak gayemize yeterli bir planlamayla ulaşabileceğimize bütün samimiyetimle inanıyorum. Bunun için demir-çelik ve alüminyum bölümündeki ilave gümrük vergileri, soruşturmalar ve kısıtlamalar üzere tek taraflı uygulamaların artık terk edilmesi gerekiyor. İlgili kurumlar nezdinde karşılıklı olarak kaybetmemize neden olan engellemelerin kaldırılması hedefiyle gerekli teşebbüslerde bulunmanızı bekliyoruz” dedi.
‘SON 20 YILDA 270 MİLYAR DOLARA YAKIN MEMLEKETLER ARASI DİREKT YATIRIM ÇEKTİK’
Türkiye’nin büyük, güçlü ve potansiyeli son derece yüksek bir iktisadı olduğunu sav eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bugün dünyada hem nüfusu 85 milyonu aşan hem de kişi başına geliri 13 bin doların üzerinde olan yalnızca 5 ülke var, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Rusya, Meksika ve Türkiye. Son 20 yılda ise ortalama yüzde 5,4 oranında büyüdük. Son 20 yılda altyapıya 270 milyar dolardan fazla yatırım yaptık. Havalimanı sayımızı iki katından fazla artırdık. İhracatımız 20 yılda 20 kattan fazla arttı.
Dünya ihracatından aldığımız hissesi ikiye katladık. Savunma ve havacılık endüstrinde birinci sıralardayız. Dünyanın en büyük silah tedarikçisiyiz. Şeffaf, öngörülebilir ve yatırımcı dostu politikalarımız sayesinde son yirmi yılda 270 milyar dolara yakın milletlerarası direkt yatırım çektik. Türkiye’deki yabancı sermayeli şirket sahibi sayısı 6 binden 83 bine çıktı.”
“KREDİ NOTU 3 KURULUŞ TARAFINDAN ARTIRILAN TEK ÜLKE TÜRKİYE OLDU”
Erdoğan, Türkiye’de yaşanan bölgesel külfetlere karşın ihracatta, istihdamda, üretimde ve turizmde büyümenin devam ettiğini argüman ederek, “Güçlü bir formda desteklediğimiz ve son bir yıldır uygulamakta olduğumuz iktisat programının meyvelerini topluyoruz. Tüm dünya ile birlikte ülkemizin de sorunu olan enflasyonda kalıcı ve besbelli bir düşüş sürecine girdik. İşsizlik oranı amaçlarımızın ötesinde gelişti. Sarsıntının tesirlerine karşın kamu maliyesini süratle toparladık. Rezervleri artık bir kaygı kaynağı olmaktan çıkardık. Milletlerarası derecelendirme kuruluşlarının tamamı bu gelişmelere kayıtsız kalmadı. 2024 yılında kredi notu 3 kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu” tabirlerini kaydetti.
‘ÜLKEMİZİN GLOBAL YATIRIM PASTASINDAN ALDIĞI MEVCUT YÜZDE BİRLİK HİSSESİ 2028 YILI İTİBARİYLE YÜZDE BİR BUÇUĞA ÇIKARACAĞIZ’
Makro finansal istikrarı kalıcı hale getirmek suretiyle Türkiye’yi yüksek gelirli ülkeler ligine çıkarmayı hedeflendiklerine vurgu yapan Erdoğan, şu tabirleri kullandı:
“Kıymetli dostlar, yüksek katma pahalı, sürdürülebilir dijital dönüşümü destekleyen, ileri teknolojiye dayalı ve nitelikli istihdam sağlayan yatırımları ülkemize daha fazla çekmek istiyoruz. Bu gayeyle yeni milletlerarası direkt yatırım stratejisini hazırladık. Böylelikle ülkemizin global yatırım pastasından aldığı mevcut yüzde birlik hissesi 2028 yılı itibariyle yüzde bir buçuğa çıkaracağız.
Yenilenebilir güç, savunma sanayi, biyoteknoloji ve otomotiv dalları, özel ilgi gösterdiğimiz ve Amerikan firmalarıyla müşterek çalışmalara imza atabileceğimiz alanlar olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin 2030 yılına kadar yüksek teknoloji yatırımlarının odak noktası haline gelmesini hedefliyoruz. Bu amaçla yarı iletkenler, yeşil güç, ileri imalat, sağlıklı ömür, dijital teknolojiler, haberleşme ve uzay üzere otuzun üzerindeki başlıkta yapılacak yatırımlara nitelikli dayanaklar sağlayacağız.”
Amerika ile temaslar açısından verimli bir yıl geçirildiğini belirten Erdoğan, “Bu temaslarda Orta Asya ve Afrika üzere coğrafyalar başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde de ortak iş yapabilme fırsatları öne çıktı. Bu potansiyeli Exim Bank, IFC üzere kuruluşların da etkin takviyesiyle hayata geçirebiliriz. 2016 yılında Amerika’dan LNG ithalatına başlamamızın akabinde güç alanındaki iş birliğimizin gelişiyor olması memnuniyet vericidir. Bugün Amerika, bu alandaki en büyük tedarikçimiz haline gelmiş olup bu ilgiyi uzun vadeli bir mukaveleyle taçlandırmak arzusundayız” dedi.
‘F-16 MODERNİZASYON PROJESİYLE YENİ BİR SAYFA AÇTIĞIMIZI TEMENNİ EDİYORUZ’
Erdoğan, iki ülke ortasındaki savunma sanayi alanındaki iş birliğinin son yıllarda kısıtlamalar nedeniyle maalesef potansiyelinin çok gerisinde kaldığına değinerek, “F-16 modernizasyon projesiyle yeni bir sayfa açtığımızı temenni ediyoruz. Bu alandaki ihracat mahzurlarının kalıcı biçimde kaldırılmasını bekliyoruz. Türk savunma endüstrinin dinamizminin global tedarik zincirleri bakımından da rakipsiz bir fırsat sunduğunu kaydeden Erdoğan, 155 milimetre kalibrelik top mermilerinin üretim ve tedarikinde tesis edilen iş birliği bunun en somut örneklerindendir. Firmalarımızın Teksas’ta faaliyete geçecekleri üretim tesisleri, bu alandaki tedarik süreçlerine düzey atlatacaktır. Mevcut projelerimizi ilerletmek, müşterek güvenliğimize katkı sağlayacak yeni paydaşlıklar kurmak için sizlerin takviyesi mühimdir” tabirlerini kullandı.
