Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, Eylül ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasını kamuoyuna sundu. Rapor, Türkiye’de asgari ücretle geçinen milyonlarca insanın, artan yaşam maliyetleri karşısında giderek daha zor bir durumda kaldığını gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, açlık sınırı 21 bin TL’ye, yoksulluk sınırı ise 65 bin 873 TL’ye yükseldi. Bu verilere göre, yaklaşık 7 milyon asgari ücretli açlık sınırının altında bir gelirle yaşam mücadelesi veriyor.
Açlık ve Yoksulluk Sınırları Artış Gösterdi
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kütük, araştırma sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kütük, “Birleşik Kamu-İş olarak her ay düzenli olarak yaptığımız açlık ve yoksulluk sınırlarını belirleme çalışmamızda, Eylül ayında açlık sınırının bir önceki aya göre 42 liralık bir artışla 21 bin TL’ye çıktığını gördük. Yoksulluk sınırı ise yine bir önceki aya göre bin 715 liralık bir artış göstererek 65 bin 873 TL olmuştur” ifadelerini kullandı.
7 Milyon Asgari Ücretli Açlıkla Karşı Karşıya
Kütük, asgari ücretle çalışan 7 milyon kişinin açlık sınırının altında bir gelirle yaşamaya mahkum olduğunu vurguladı. “Asgari ücretin 17 bin TL olduğu düşünüldüğünde, bu maaş açlık sınırının yaklaşık 4 bin TL altında kalıyor. Bu durumda 7 milyon vatandaşımız, temel ihtiyaçlarını karşılayamadan yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.
Emeklinin Durumu Daha da Vahim
Kütük ayrıca emeklilerin de benzer bir tabloyla karşı karşıya olduğunu dile getirdi. “Yılbaşından bu yana açlık sınırında 4 bin 517 TL, yoksulluk sınırında ise 19 bin 35 TL’lik bir artış görüyoruz. Ancak, şu anda 12 bin 500 TL maaş alan milyonlarca emekli, açlık sınırının %59,5’ine denk gelen bir gelirle hayatta kalmaya çalışıyor. Gıda, elektrik, doğalgaz gibi temel ihtiyaç maddelerine gelen zamlar, emeklilerin ve çalışanların yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor” dedi.
“Yaşamak Bir Haktır”
Kütük, zor koşullar altında yaşayan emekçilerin ve emeklilerin insani koşullarda yaşam hakkı olduğunu belirterek, “Bu kadar güzel ve zenginliklerle dolu bir ülkede, emekçilerimiz ve asgari ücretlilerimiz açlık ve sefalet içinde yaşamayı hak etmiyor. Bu ülkenin tüm yoksul emekçilerinin sorunları bizim de sorunlarımızdır. Yaşamak, herkesin hakkıdır ve insani koşullarda emeklerinin karşılığını alarak yaşamak da bu hakkın bir parçasıdır” ifadeleriyle açıklamalarını sonlandırdı.
