Siyaset

BM Reformları: Uluslararası Örgütlerin Etkisi Neden Zayıflıyor?

Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası örgütlerin krizler karşısında yaptırım gücü zayıflıyor. BM reform talepleri artarken, mevcut sistemin etkinliği tartışma konusu.

Yayınlanma

@

Dünyada yaşanan siyasi krizler ve çatışmalar, uluslararası örgütlerin etkinliği konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Özellikle Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere küresel örgütlerin krizlere müdahale etme yetkinliğinin azalması, eleştirilerin odağında yer alıyor. BM ve diğer uluslararası örgütler, dünya genelindeki şiddetli çatışmalar ve insani krizler karşısında etkin bir çözüm sunmakta zorlanıyor.

Gazze ve İsrail Krizi: BM’nin Yetersizliği

Gazze’de yaşanan kriz, uluslararası örgütlerin etkisizliğini gözler önüne seren en çarpıcı örneklerden biri. İsrail‘in 7 Ekim 2023’ten bu yana gerçekleştirdiği saldırılarda 16 binden fazlası çocuk olmak üzere yaklaşık 41 bin Filistinli hayatını kaybetti. Filistin halkı, evlerinden zorla çıkarılarak güvenli olmayan bölgelere göç etmek zorunda kaldı. Gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılan Filistinliler, BM ve diğer uluslararası örgütlerin hareketsizliği yüzünden ölümle burun buruna yaşıyor.

Saldırıların başlamasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen, BM’nin krizi çözmeye yönelik attığı adımlar sınırlı kaldı. İsrail’in uluslararası hukuka aykırı eylemleri karşısında BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) aldığı kararlar uygulamaya konulamadı. ABD ve diğer büyük güçlerin vetoları, BM’nin etkinliğini zayıflattı ve Filistinlilerin korunması için gerekli önlemler alınamadı.

Rusya-Ukrayna Savaşı ve BM’nin Etkisizliği

24 Şubat 2022’de başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, BM’nin uluslararası çatışmalardaki etkisizliğinin bir başka örneği olarak karşımıza çıkıyor. Savaşın başlamasından bu yana BM, barışı sağlamaya yönelik herhangi bir somut adım atamıyor. BM’nin barışçıl çözüm önerileri ve çağrıları, çatışan taraflar tarafından dikkate alınmıyor.

Savaşın devam etmesi, BM Güvenlik Konseyi’nin veto sistemi ile bağlantılı bir açmaz yaratıyor. Rusya, BMGK’nin daimi üyelerinden biri olarak savaşla ilgili birçok kararı veto ediyor. Bu da BM’nin savaşı durdurma girişimlerini etkisiz hale getiriyor ve örgütün küresel barış ve güvenlik konusunda harekete geçememesine neden oluyor.

BM Güvenlik Konseyi’nde Veto Sarmalı

BM’nin en güçlü organı olan BM Güvenlik Konseyi (BMGK), daimi üyelerinin veto hakkı nedeniyle birçok sorunun çözümünde kilitleniyor. Konseyde, ABDRusyaÇinFransa ve İngiltere gibi beş daimi üyenin kararları veto etme yetkisi, alınması gereken acil kararların önünü tıkıyor.

Özellikle ABD ve Rusya, Filistin ve Ukrayna gibi kritik meselelerde farklı pozisyonlar alarak karar süreçlerini yavaşlatıyor. Veto hakkı, uluslararası örgütlerin dünya genelindeki krizlere etkin bir müdahale gerçekleştirmesini engelliyor.

Uluslararası Adalet Divanı’nın Kararsızlığı

BM’nin en üst yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), verdiği kararlara rağmen bu kararların uygulanmasında etkisiz kalıyor. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail’e yönelik açtığı dava, bu sorunu gözler önüne seriyor. 7 Ekim’den beri Gazze’de devam eden saldırılarla ilgili UAD, İsrail‘in insan haklarına aykırı eylemlerini durdurması gerektiğine karar verdi. Ancak İsrail, bu kararlara uymuyor ve saldırılarını sürdürüyor. Bu durum, uluslararası hukukun bağlayıcılığını tartışmaya açıyor ve BM gibi örgütlerin zayıflayan yaptırım gücüne işaret ediyor.

BM Reform Talepleri ve Meşruiyet Krizi

BM Güvenlik Konseyi’nin yapısında reform yapılması gerektiği yönünde dünya genelinde talepler artıyor. Birçok ülke, konseyin daimi üyeleri arasında daha fazla temsil talep ediyor. Özellikle Afrika ve Asya ülkeleri, BMGK’de daha fazla söz hakkı talep ediyor.

BM reform taleplerinin en büyük nedeni, örgütün dünya genelinde güven kaybetmeye başlamasıdır. BM’nin Filistin ve Ukrayna gibi krizlere etkin müdahale edememesi, BM’nin meşruiyet krizi yaşadığı eleştirilerini beraberinde getiriyor. BM’nin mevcut yapısının küresel sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalması, örgütün yeniden yapılandırılması gerekliliğini ortaya koyuyor.

BM Araştırmacısı Maya Ungar, bu krize dikkat çekerek, Geleceğin Zirvesi adı altında yapılacak toplantılarda BM’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik somut adımlar atılması gerektiğini vurguluyor. BM’nin reform edilmemesi durumunda, örgütün küresel barış ve güvenlik açısından etkisiz bir yapıya dönüşebileceği endişesi dile getiriliyor.

Uluslararası Örgütlerin Geleceği ve Çözüm Arayışları

Dünya genelinde yaşanan çatışmalar ve krizler, uluslararası örgütlerin işlevselliği konusunda ciddi sorular doğuruyor. BMUluslararası Adalet Divanı ve diğer küresel kuruluşlar, dünya genelinde artan şiddet olaylarına karşı daha etkin adımlar atmak zorunda. Aksi takdirde, bu örgütlerin yaptırım gücündeki zayıflıklar, uluslararası düzeni daha da kırılgan hale getirebilir.

BM’nin reform süreci, bu noktada kritik bir rol oynuyor. Geleceğin Zirvesi gibi toplantılar, örgütün yeniden yapılandırılmasına yönelik adımlar atılmasını sağlayabilir. Reformların başarıyla hayata geçirilmesi, BM ve diğer uluslararası örgütlerin dünya genelinde barış ve güvenliği sağlama görevlerini yerine getirebilmeleri açısından hayati önem taşıyor.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version