Yunanistan’ın başkenti Atina’da 25 Mart tarihinde düzenlenen resmi geçit töreni, hem ülke kamuoyunda hem de uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Tören sırasında bazı Deniz Kuvvetleri mensupları tarafından atılan Türkiye karşıtı sloganlar, diplomatik bir krize yol açmadan önce Yunan yetkililer tarafından ciddiyetle ele alındı. Gelişmeler, iki ülke ilişkilerinin kırılgan yapısını bir kez daha gözler önüne serdi.
Törende Atılan Sloganlar Üzerine Soruşturma Başlatıldı
Yunan basınında çıkan haberlere göre, 25 Mart’taki geçit töreninde Türkiye aleyhinde slogan atan öğrenci statüsündeki denizciler hakkında derhal bir idari soruşturma başlatıldı. Yetkililer, olayın ciddiyetine uygun şekilde, askerî disiplin çerçevesinde hareket etti. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından, olayda doğrudan sorumluluğu bulunan bazı kişiler için 20 günlük hapis cezası verildi. Diğer katılımcılara ise daha hafif nitelikte çeşitli disiplin cezaları uygulandı.
Bu karar, Atina yönetiminin diplomatik dengeleri gözeterek olayı büyümeden kontrol altına alma çabasını da ortaya koydu.
Türkiye’den Tepki: “Kabul Edilemez”
Yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye Dışişleri Bakanlığı, söz konusu sloganların iki ülke ilişkilerini zedeleyecek nitelikte olduğunu belirtti. Yetkililer, yapılan açıklamada, atılan sloganların “küstahça” olduğunu vurgularken, Yunan makamlarından resmi izahat istendiğini bildirdi. Türkiye’nin tepkisi, sadece sözlü kalmadı; diplomatik kanallarla da olayın takipçisi olunacağı açıklandı.
Bu açıklama, Türkiye’nin ulusal onuruna ve komşuluk ilişkilerine verdiği önemin altını bir kez daha çizdi.
Muhalefet Partisi SYRIZA’dan Dikkat Çeken Açıklama
Olayın yankıları sadece hükümet düzeyinde kalmadı. Yunanistan’ın önemli muhalefet partilerinden biri olan Radikal Sol İttifak (SYRIZA) da yaşananları “kabul edilemez” bulduğunu kamuoyuyla paylaştı. SYRIZA temsilcileri, resmi geçit töreninde yaşananların araştırılması gerektiğini vurgulayarak, hükümeti daha şeffaf olmaya çağırdı.
Bu durum, ülkede sadece iktidarın değil, muhalefetin de olayın sorumlularının cezalandırılmasını talep ettiğini gösteriyor. Böylelikle iç politikada da millî duruşun sağlandığı bir tablo ortaya çıktı.
İki Ülke Arasında Yeni Bir Gerilim Noktası mı?
Yunanistan’da yaşanan bu gelişme, Türkiye-Yunanistan ilişkileri açısından yeni bir gerilim başlığı olabilir. Ancak Atina’nın, cezai yaptırımlarla hızlı bir refleks göstermesi, tansiyonun daha da yükselmesini şimdilik engellemiş görünüyor. Bununla birlikte, benzer olayların tekrarlanmaması için iki ülkenin de askerî protokol ve eğitimlerde daha hassas bir yaklaşım benimsemesi gerekiyor.
Diplomaside, küçük gibi görünen provokasyonların büyük krizlere yol açabileceği unutulmamalı. Bu nedenle bu olay, taraflar için önemli bir uyarı niteliği taşıyor.
