Dünyanın gözü kulağı bir kez daha Vatikan‘daydı. Sistine Şapeli’nin tarihi atmosferinde yapılan üçüncü oylamanın ardından, Katolik dünyası yeni liderine kavuştu. Beyaz duman yükseldi ve tüm dünyaya yeni papa seçiminin tamamlandığı ilan edildi. 21 Nisan 2025’te yaşamını yitiren Papa Francis’in ardından gelen bu seçim, hem dini hem siyasi etkileriyle gündemi sarstı. Yeni papa olarak 69 yaşındaki ABD’li Kardinal Robert Prevost, tarihe adını altın harflerle yazdırdı.
Beyaz Dumanla Gelen Değişim
Katolik geleneğine göre, Sistine Şapeli’nin bacasından çıkan beyaz duman, kardinallerin yeni papa üzerinde oy birliğine vardığını simgeler. Bu güçlü sembol, milyonlarca Katolik tarafından sabırsızlıkla bekleniyordu. Ve o an geldi: dünya, 14. Leo adıyla anılacak yeni papa Robert Prevost’u selamladı.
Seçim, Katolik kilisesinin tarihinde bir ilk olarak da kayıtlara geçti. Çünkü Prevost, ABD doğumlu ilk papa olma unvanını taşıyor. Bu durum, Katolik dünyasında önemli bir dönüşümün habercisi olarak görülüyor.
Robert Prevost Kimdir?
Yeni seçilen papa Robert Prevost, 14 Eylül 1955’te Amerika Birleşik Devletleri’nde dünyaya geldi. Genç yaşta kiliseye katılan Prevost, yıllar boyunca Latin Amerika’da ve Vatikan’daki çeşitli görevlerde bulundu. 2023 yılında Kilise Disiplini Dairesi başkanlığına getirilen Prevost, özellikle reformcu tutumları ve sosyal adalet vurgusuyla tanınıyor.
Papa olarak seçilmesi, kilisenin özellikle küreselleşen dünyaya karşı daha kapsayıcı ve modern bir duruş sergileyeceği yönünde yorumlanıyor. Aynı zamanda Amerika kıtasından bir ismin seçilmesi, Katolik inancının farklı coğrafyalardaki etkisini pekiştirmeyi amaçlıyor olabilir.
Katolik Dünyası Yeni Döneme Hazırlanıyor
Yeni papa seçimi sadece dini değil, diplomatik ve kültürel anlamda da geniş bir yankı uyandırdı. Vatikan’daki törene dünya genelinden onlarca devlet adamı, din insanı ve gazeteci katıldı. Papa 14. Leo’nun ilk konuşması, barış, dayanışma ve insan hakları vurgusuyla dikkat çekti.
Katolik kilisesinin merkezi olan Vatikan, yeni lideriyle birlikte daha genç nesillere ulaşmayı hedefliyor. Dinî reformlar, çevre politikaları ve göçmenlere yönelik duruş, Papa 14. Leo’nun liderliğinde yeniden şekillenecek gibi görünüyor.
