Türk sinemasının usta yönetmenlerinden ve senaristlerinden biri olan Ali Özgentürk, 80 yaşında hayatını kaybetti. 1970’lerden itibaren sanat dünyasında iz bırakan Özgentürk, gerek sinematografisi gerekse toplumsal duyarlılığıyla pek çok izleyicinin ve eleştirmenin hafızasında derin bir yer edindi.
Sanatçının ölüm haberi, kardeşi Nebil Özgentürk tarafından sosyal medya üzerinden duyuruldu. Özgentürk’ün kaybı, sinema camiasında ve kültür dünyasında büyük üzüntüyle karşılandı.
Kamera Asistanlığından Uluslararası Festivallere
Ali Özgentürk, sinema kariyerine 1970’li yıllarda kamera asistanı olarak başladı. Sektöre adım attığında Yılmaz Güney ve Atıf Yılmaz gibi usta yönetmenlere asistanlık yaparak deneyim kazandı. Kendi yönetmenlik serüveni ise 1979 yılında çektiği ve başrollerini Türkan Şoray ile Talat Bulut’un paylaştığı “Hazal” filmiyle başladı.
Hazal, Prades, Manheim, San Sebastian ve Lahey gibi festivallerde ödüller kazandı. Bu başarı, Özgentürk’ü kısa sürede uluslararası alanda tanınan bir Türk yönetmen haline getirdi.
“At”, “Bekçi” ve “Çıplak”: Sinemasal Vicdanın Filmleri
Yönetmenin en bilinen filmleri arasında 1982 yapımı “At”, 1985 yapımı “Bekçi” ve 1993 tarihli “Çıplak” öne çıkıyor. Özgentürk, bu filmlerinde göç, yoksulluk, sistem eleştirisi ve bireyin yalnızlığı gibi temaları öne çıkararak, sinemayı yalnızca bir sanat formu değil, aynı zamanda sosyopolitik bir anlatı aracı olarak kullandı.
“At”, Cannes Film Festivali’nde gösterilmiş; “Bekçi” ise Venedik Film Festivali yarışma seçkisine alınan ilk Türk filmi olma özelliği taşıyor.
Selvi Boylum’un Satır Arasında: Bir Senarist Olarak Ali Özgentürk
Ali Özgentürk’ün ismi, 1977 yapımı “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmiyle de anılıyor. Cengiz Aytmatov’un öyküsünden uyarlanan bu filmde senaryo ekibinde yer alan Özgentürk, “Sevgi emektir” repliğiyle sinema tarihine geçen yapıma önemli katkı sunmuştu.
Sonraki yıllarda yönettiği “Su Da Yanar”, “Mektup”, “Balalayka”, “Yengeç Oyunu” ve “Görünmeyen” gibi yapımlarla da üretkenliğini sürdürdü.
Arşivini Darüşşafaka’ya Bıraktı
Vefatından önce Özgentürk, tüm film arşivini ve çekilmemiş 70’e yakın senaryosunun haklarını Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlayarak sanata olan bağlılığını bir kez daha gösterdi. Bu jest, hem eğitime hem sinemaya adanmış bir ömrün simgesi olarak görüldü.
Sanat Camiası Yasta
Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Gül Sunal ve Gani Müjde gibi pek çok sanatçı, Özgentürk’ün ardından sosyal medyada taziye mesajları paylaştı. Türkan Şoray’ın “Türk sinemasının vicdanıydı” ifadesi, Özgentürk’ün sinemadaki yerini çarpıcı şekilde özetliyor.