İşsizlik Geriledi Ancak Gerçek Tablo Çok Daha Karanlık
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı mart ayı işsizlik verileri, yüzeyde olumlu görünse de derinlemesine incelendiğinde endişe verici bir tabloyu gözler önüne seriyor. Açıklanan rakamlara göre, mart ayında işsizlik oranı 0,3 puanlık düşüşle %7,9 olarak belirlendi. Ancak asıl dikkat çeken nokta, geniş tanımlı atıl işgücü oranının yükselmiş olması.
Her ne kadar işsiz sayısı bir önceki aya göre 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bine gerilese de, zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerin toplamını kapsayan atıl işgücü oranı yüzde 28,8’e çıktı. Bu oran, ekonomideki gerçek darboğazın bir göstergesi.

İstihdam Artıyor Ama Yeterli mi?
Mart ayında istihdam edilenlerin sayısı 391 bin kişi artarak 32 milyon 597 bine yükseldi. Bu durum istihdam oranını da %49,2 seviyesine çıkardı. Erkeklerde istihdam oranı %66,9 olurken, kadınlarda yalnızca %31,9 seviyesinde kaldı. Bu veriler, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin iş gücü piyasasında sürdüğünü gösteriyor.
Öte yandan iş gücüne katılım oranı da %0,4 artışla %53,4’e ulaştı. Erkeklerde bu oran %71,6 iken, kadınlarda %35,7 olarak ölçüldü. Bu uçurum, kadınların iş hayatına dahil olmasında hâlâ yapısal engellerin varlığını işaret ediyor.

Genç Nüfusta Alarm Zilleri: İşsizlik Yüzde 15’i Aştı
15-24 yaş grubundaki genç işsizlik oranı, mart ayında %15,1’e yükseldi. Erkek gençlerde bu oran %11,0 iken, genç kadınlarda %22,6 gibi çarpıcı bir seviyeye ulaştı. Bu durum, gençlerin özellikle eğitim-sonrası dönemde yeterli istihdam alanlarına erişemediğini ve ekonomik geleceğe dair belirsizlik yaşadığını ortaya koyuyor.
Aynı zamanda mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ortalama haftalık fiili çalışma süresi 0,3 saat artışla 43,7 saate çıktı. Bu artış, çalışan kesimin daha uzun saatler çalıştığını, ancak bu yoğun emeğin istihdam kalitesine ne kadar yansıdığı sorusunu gündeme getiriyor.
Gerçek İşsizlik: Sadece Sayılardan İbaret Değil

TÜİK verilerine göre atıl işgücü oranı %28,8’e yükseldi. Bu oran; işsizler, zamana bağlı eksik istihdam edilenler ve potansiyel işgücü içinde yer alan ancak iş aramayanları kapsıyor. Ayrıca;
- Zamana bağlı eksik istihdam + işsizlerin oranı: %17,9
- İşsiz + potansiyel işgücünün oranı: %20,1
Bu oranlar, istihdam piyasasındaki yüzeyin altında daha derin bir sorun yumağının var olduğunu ve ekonomik politikaların sadece istatistiklere değil, sosyal gerçekliğe de hitap etmesi gerektiğini gözler önüne seriyor.
Kapanış ve Değerlendirme
Her ne kadar resmi işsizlik oranı düşüş göstermiş olsa da, gerçek işsizlik oranı olan atıl işgücü oranı bu düşüşün halkın hissettiği ekonomik gerçekliği yansıtmadığını ortaya koyuyor. Özellikle gençlerde ve kadınlarda görülen yüksek oranlar, çözüm bekleyen yapısal sorunların başında geliyor. Bu noktada, yalnızca istihdam sayısını değil, işin niteliğini ve sürdürülebilirliğini artıracak politikaların geliştirilmesi kritik önem taşıyor.