ABD Başkanı Donald Trump, ilk yurt dışı ziyaretini gerçekleştirmek üzere Suudi Arabistan’a ayak bastı. Bu tarihi ziyarette siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda iş birliklerinin derinleştirilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda Suudi Arabistan’ın nükleer enerji planları da önemli bir gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Trump’ın başkanlık koltuğuna oturduktan sonra yaptığı bu ilk resmi yurtdışı ziyareti, Orta Doğu’nun diplomatik dengesini yeniden şekillendirebilir.
Ziyaretin İlk Durağı: Suudi Arabistan
13-16 Mayıs tarihlerini kapsayan diplomatik turun ilk adımı, Suudi Arabistan oldu. Trump’ı taşıyan başkanlık uçağı, başkent Riyad’daki Melik Halid Havalimanı’na indi. Burada kendisini Veliaht Prens Muhammed bin Selman karşıladı. İkili arasında havalimanında gerçekleşen kısa sohbet, samimi bir atmosferin habercisi niteliğindeydi.
Trump’ın ziyareti boyunca Kraliyet Divanı’nda gerçekleşecek resmi görüşmelerin yanı sıra ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu’na da katılması bekleniyor. Bu temaslar, yalnızca diplomatik değil, aynı zamanda ticari ilişkilerin de seyrini değiştirebilir.
İkili İlişkilerde Yeni Dönem: Ticaret ve Savunma Ön Planda

Ziyaretin en dikkat çekici başlıklarından biri de, iki ülke arasındaki devasa ekonomik anlaşmalar. Amerikan medyasına göre Washington yönetimi, Riyad’dan 1 trilyon dolarlık yatırım hedefliyor. Buna karşılık olarak Suudi Arabistan, 600 milyar dolarlık yatırım taahhüdünde bulunmuş durumda. Bu rakamlar, ziyaretin ekonomik boyutunun ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.
Ayrıca gündemde savunma sanayii anlaşmaları da bulunuyor. ABD’nin Orta Doğu’daki en önemli stratejik ortaklarından biri olan Suudi Arabistan ile yapılacak yeni silah anlaşmaları, bölgesel dengeleri büyük ölçüde etkileyebilir. Özellikle hava savunma sistemleri ve gelişmiş teknolojilerin transferi gibi konuların detaylı biçimde ele alınması bekleniyor.
Bölgesel Güvenlik ve Nükleer Enerji Gündemde
Trump’ın Suudi Arabistan temaslarının bir diğer önemli boyutu ise bölgesel güvenlik. İran ile nükleer müzakereler, Yemen’deki çatışmalar, Gazze’de ateşkes girişimleri, İsrail’le ilişkiler ve hatta Ukrayna-Rusya Savaşı gibi küresel meseleler görüşme başlıkları arasında.
Bu temasların en stratejik ayağını ise Suudi Arabistan’ın nükleer enerji projesi oluşturuyor. ABD Enerji Bakanı Chris Wright’ın nisan ayında Riyad’a yaptığı ziyarette belirttiği üzere, Suudi Arabistan 2025 yılına kadar nükleer enerji alanında ciddi adımlar atmaya hazırlanıyor. İran’ın nükleer faaliyetlerine karşı bir denge unsuru oluşturmayı hedefleyen bu proje, ABD’nin yakın takibinde.
Washington’un daha önce bu desteği vermek için Suudi Arabistan’ın İsrail’le normalleşme adımı atmasını şart koştuğu biliniyordu. Ancak Associated Press’in haberine göre, bu şartın artık geri çekildiği ifade ediliyor. Bu durum, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinde yeni bir döneme girildiğinin sinyalini veriyor.