Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, son açıklamalarıyla bir kez daha siyasi gündemin merkezine oturdu. Özcan, AKP, MHP, DEM ve bazı siyasi grupların halkın iradesine başvurmadan anayasa değişikliği planladığını iddia etti. X (eski Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, bu girişimi “çok tehlikeli bir oyun” olarak tanımlayan Özcan, kamuoyunu dikkatli olmaya çağırdı.
400 Vekil Sayısı Tehlikenin Eşiği mi?
Özcan’ın iddiasına göre, iktidar ve ona yakın bazı muhalif gruplar, 400 milletvekili desteğini alarak referandumsuz anayasa değişikliği yapmanın hesaplarını yapıyor. Bu sayı teknik olarak böyle bir değişikliği mümkün kılsa da, demokratik ilkeler açısından büyük bir tehdit barındırıyor. Çünkü halkın doğrudan onayı olmadan gerçekleştirilecek bir anayasa değişikliği, toplumsal mutabakatı zedeleyebilir.
Halka Sorulmadan Anayasa Değişikliği Mi?
Tanju Özcan açıklamasında, “AKP, MHP, DEM ve türevleri 400 milletvekili sayısına ulaşıp halka sormadan anayasayı değiştirmeye çalışıyor. Bu bir siyasi operasyon değil, adeta demokrasiye karşı bir darbe girişimidir,” ifadelerine yer verdi.
CHP Listelerinden Meclis’e Girenlere Uyarı
Daha da dikkat çeken kısmı ise CHP içinden gelen uyarıydı. Özcan, “Kendi listelerimizden Meclis’e soktuklarımızın bazıları da bu ihanete ortak olabilir,” diyerek, CHP yönetimini ve diğer muhalefet partilerini uyardı. Özellikle iş birliği yapılan partilerin ve bağımsız vekillerin bu süreçte nasıl bir tutum sergileyeceği merak konusu oldu.
Muhalefete Ortak Harekât Çağrısı
Özcan, bu sürecin sadece bir parti meselesi olmadığını vurgulayarak, tüm muhalefet bileşenlerinin ortak hareket etmesi gerektiğini belirtti. “Bu sadece CHP’nin değil, tüm demokrasiden yana olanların meselesidir. Çare bulmalıyız, karşı durmalıyız,” diyerek sözlerini yineledi.
Anayasa Değişikliği Girişiminin Olası Sonuçları
Eğer bu plan gerçekleşirse;
- Yeni anayasa maddeleri halkın onayı olmadan geçebilir.
- Demokratik temsil zedelenebilir.
- Toplumsal kutuplaşma derinleşebilir.
- Meclis içi güven sarsılabilir.
Bu gelişmeler, sadece siyaset gündemini değil, aynı zamanda halkın anayasal haklarıyla doğrudan bağlantılı bir süreç olduğu için tüm kamuoyunu yakından ilgilendiriyor.