Son dakika gelişmesiyle Silivri açıkları bir kez daha sallandı. 23 Nisan 2025 tarihinde yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, bugün aynı bölgede 3.4 büyüklüğünde yeni bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi‘nin verilerine göre saat 16:17’de gerçekleşen sarsıntının derinliği 13,1 kilometre olarak ölçüldü.
Aynı Bölgede Yeniden Sarsıntı: Tesadüf Mü, Artçı mı?
Kandilli Rasathanesi’nin paylaştığı bilgilere göre 3.4 büyüklüğündeki deprem, 23 Nisan’da gerçekleşen 6.2’lik büyük depremin merkezine oldukça yakın bir noktada kaydedildi. Uzmanlar, bu tür sarsıntıların artçı deprem olabileceğini belirtirken, halkta yeniden büyük bir korku yaşandı.
Depremin yeniden aynı bölgede yaşanması, akıllara “Yeni bir depremin habercisi mi?” sorusunu getirdi. Özellikle Marmara Denizi çevresinde yaşayan vatandaşlar, yaşanan bu sarsıntıyla bir kez daha tedirgin oldu.
Uzmanlardan İlk Açıklama: Artçı Sarsıntılar Sürebilir
Deprem sonrası uzmanlardan gelen ilk açıklamalar, 3.4’lük depremin bir artçı olma ihtimalini güçlendirdi. Türkiye’nin aktif deprem kuşağında yer aldığını hatırlatan uzmanlar, vatandaşların deprem çantası hazırlığı, acil toplanma alanlarını öğrenme gibi önlemleri alması gerektiğini vurguladı.

Ayrıca, depremin olduğu yerin önceden 6.2 ile sarsılmış olması, bölgedeki enerjinin tamamen boşalmadığına dair ipuçları veriyor. Bu nedenle önümüzdeki günlerde benzer büyüklükte artçı depremler yaşanabileceği ihtimali göz ardı edilmiyor.
Bölge Halkı Tedirgin: “Yine Aynı Kabusu Yaşamak İstemiyoruz”
Silivri ve çevresindeki vatandaşlar, gün içinde yaşanan sarsıntıyı açıkça hissettiklerini belirtti. Özellikle yüksek katlı binalarda oturanlar panikle dışarı çıktı. Geçmişte yaşanan büyük depremin izlerini hâlâ taşıyan halk, bir kez daha aynı korkuları yaşamak istemediklerini dile getiriyor.
Yerel yetkililer ve AFAD ekipleri, olası yeni sarsıntılara karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirterek, kamuoyuna resmî kaynaklar dışında yapılan açıklamalara itibar edilmemesi çağrısında bulundu.
Deprem Gerçeği ile Yaşamak: Önlem Hayat Kurtarır
Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı bilinciyle, önleyici tedbirlerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Uzmanlar, her bireyin deprem öncesi, anı ve sonrası için hazırlıklı olması gerektiğinin altını çiziyor.
- Deprem çantası hazır bulundurulmalı.
- Aile içi acil durum planı yapılmalı.
- Toplanma alanları önceden belirlenmeli.
- Binaların deprem dayanıklılığı kontrol edilmeli.
Bu küçük ama kritik adımlar, yaşanacak olası bir büyük depremde hayati fark yaratabilir.