İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB’nin iki önemli iştirak şirketi olan KİPTAŞ ve İSFALT hakkında harekete geçti. Başsavcılığın yazılı talimatı ile, bu iki şirketin son 6 yıla ait ihaleleri incelenecek. Gözler şimdi 31 Mart 2019 sonrası döneme çevrilmiş durumda.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, soruşturma sürecine dair yaptığı açıklamada sert ifadeler kullandı. Günaydın, sadece 2019 sonrası dosyaların talep edilmesini eleştirerek, “Savcılık kurumu hükümete mi bağlı, devlete mi?” sorusunu yöneltti.
Yalnızca 2019 Sonrası Dönem Neden İnceleniyor?
Gökhan Günaydın’ın kamuoyu ile paylaştığı bilgilere göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İSFALT ve KİPTAŞ‘a ayrı ayrı yazılar gönderdi. Bu yazılarda, şirketlerin 31 Mart 2019 tarihinden bu yana yaptığı tüm ihalelere ait belgeler isteniyor. Ancak burada dikkat çeken nokta, yalnızca bu tarihten sonrasının mercek altına alınması.
Günaydın bu tercihin bilinçli olduğunu iddia ederek şöyle konuştu:
“Elbette tüm belgeler verilecek. Ancak neden sadece 31 Mart 2019’dan itibaren olan dönem? İhalelerde şeffaflık aranıyorsa, neden AK Parti dönemindeki uygulamalar göz ardı ediliyor?”
Bu açıklamalarıyla soruşturmanın siyasi motivasyon taşıdığı imasını güçlü şekilde ortaya koydu.
Müfettişlerin Talebi de Aynı Yönde: Öncesi Yok Sayılıyor
Sadece savcılık değil, denetim birimleri de benzer bir tavır sergiliyor. Gökhan Günaydın’ın verdiği ikinci örnek bu durumu gözler önüne seriyor.
24 Şubat 2025 tarihinde, İçişleri Bakanlığı’na bağlı mülkiye müfettişleri İBB’ye bir yazı göndererek 14 iştirak şirketinin ihale belgelerini talep etti. Ancak bu şirketlerden altısının ihaleleri 2019 öncesine ait olunca, ertesi gün aceleyle gönderilen yeni bir yazıyla yalnızca 2019 sonrası belgelerin istendiği bildirildi.
Bu durum için Günaydın şu ifadeleri kullandı:
“Buna Anadolu’da ‘yüz yırtılması’ denir. Çaldıkları minareye artık kılıf bile uydurma gereği duymuyorlar.“
Siyasi Bir Soruşturma mı Yürütülüyor?
Günaydın, gelişmeleri değerlendirirken, adaletin yalnızca belirli dönemleri hedef alarak uygulanamayacağını vurguladı. Hukuk, adalet, bağımsız yargı kavramlarının sadece sözde kalmaması gerektiğini dile getiren Günaydın, “Kum saati çalışıyor, millet her şeyin farkında” mesajını verdi.
Bu açıklamalar, kamuoyunda soruşturmanın tarafsızlığına yönelik ciddi endişelerin doğmasına neden oldu. Özellikle, geçmiş dönemlerde de ihalelere karışan şirketlerin belgelerine dokunulmaması, soru işaretlerini artırıyor.