Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından daha önce “icbar suretiyle irtikap” suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan Beyoğlu ve Kılıç, yeniden yargılandıkları davada bu kez “rüşvet almaya teşebbüs” suçundan 2 yıl 11 ay hapis cezası aldı. Ancak mahkeme, sanıkların tutukluluk süresi ve cezanın niteliğini dikkate alarak tahliyelerine hükmetti.
Davanın Geçmişine Kısa Bir Bakış
25 Ekim 2024 tarihinde Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanıklar Beyoğlu ve Kılıç’ı “icbar suretiyle irtikap” suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırmış, ancak aynı davada yargılanan eski Bağlar Belediye Başkan Yardımcısı Sıddık Aycıl, hakkında yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etmişti.
Yargıtay süreci sonrası dosya yeniden yerel mahkemeye gönderildi. Bu sefer, iddianameye göre suçun niteliği değişti ve sanıklar hakkında “rüşvet almaya teşebbüs” suçlamasıyla yeni bir değerlendirme yapıldı.
Yeniden Yargılandılar, Ceza Aldılar ama Tahliye Edildiler
Yeniden yargılanan sanıklar Beyoğlu ve Kılıç, 2 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme, tutukluluğun bir tedbir olduğuna dikkat çekerek ve bu sürenin yeterli olduğunu değerlendirerek tahliye kararı verdi. Böylece, kamuoyunu uzun süredir meşgul eden davada yeni bir perde daha kapanmış oldu.

Öte yandan, eski başkan yardımcısı Sıddık Aycıl, aynı dosya kapsamında bir kez daha beraat etti. Mahkeme, Aycıl’ın eyleminin sabit olmadığına kanaat getirdi.
İtirazlar ve Hukuki Süreç Devam Ediyor
Karar, yalnızca yargılanan taraflarca değil; İçişleri Bakanlığı avukatları, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ve mağdur avukatları tarafından da istinaf edildi. Bu kapsamda dava dosyası Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’ne taşındı.
- Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı inceleyerek, tutukluluğun bir ceza değil tedbir olduğu ve sanıkların hak kaybına uğramamaları gerektiğini vurguladı. Sonuç olarak, sanıkların tahliyesini uygun buldu ve yerel mahkemenin kararını yerinde buldu.
Davada Yeni Bir Aşama Başladı
Bu karar, yolsuzluk ve rüşvetle mücadele bağlamında önemli bir sınav niteliği taşıyor. Her ne kadar tahliye kararı verilmiş olsa da, cezanın infazı, yargılamanın niteliği ve kamuoyunun tepkisi, ilerleyen süreçte davayı daha da büyütebilir. Sanıkların ileride tekrar bir yargılama süreciyle karşı karşıya kalması da mümkün.