CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 2022 yılında yaptığı bir açıklamada kullandığı ifadeler nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 75 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi. Karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kesinleştirildi. Bu gelişme, siyasetin hukukla kesiştiği kritik bir dönemeç olarak kayıtlara geçti.
Mahkeme Kararı Kesinleşti: Geri Dönüş Yok
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi, Özgür Özel’in 26 Nisan 2022 tarihinde İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamaları incelemeye aldı. Yapılan değerlendirme sonucunda, Özel’in konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sarf ettiği sözlerin, açıkça kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kanaatine varıldı.
Böylece mahkeme, Özel’in 75 bin TL tutarındaki tazminat ödemesine hükmetti ve bu kararı kesinleştirdi. Artık bu dosyada iç hukuk yolları tükenmiş oldu. Bu karar, aynı zamanda siyasi söylemlerin sınırlarının nerede başladığı ve bittiği konusunda da yeni bir tartışmayı tetikledi.
Erdoğan’ın Avukatı Hüseyin Aydın: Mahkeme Haklı Buldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla mahkeme kararını kamuoyuna duyurdu. Aydın, Özgür Özel’in konuşmasında Erdoğan’ı yargı bağımsızlığını ortadan kaldırmakla suçladığını belirtti ve bu ithamların haksız bulunduğunu açıkladı.
Aydın’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“26.04.2022 tarihinde Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı ve Sayın Cumhurbaşkanımızı yargı bağımsızlığını yok etmek vb. haksız ithamlarla suçladığı konuşması nedeniyle; CHP Genel Başkanı Özgür Özel aleyhine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi tarafından 75 bin TL manevi tazminata kesin olarak hükmedilmiştir.”
Bu açıklama, kararın yalnızca hukuki değil, aynı zamanda siyasi yönünün de ne denli etkili olduğunu gözler önüne serdi.

Siyasi Tartışma Yargıya Taşındı: Gerilim Derinleşiyor
Bu dava, son dönemde Türkiye’de yaşanan siyasi gerilimin hukuki alana taşındığı önemli örneklerden biri olarak yorumlanıyor. Özellikle muhalefet cephesinin sık sık dile getirdiği yargı bağımsızlığı tartışmaları, bu kararın ardından daha da alevlenebilir.
Özgür Özel’in karara ilişkin ilerleyen günlerde bir açıklama yapıp yapmayacağı ise henüz bilinmiyor. Ancak kamuoyunun bu yöndeki beklentisi oldukça yüksek. Bu karar, aynı zamanda siyasetçilerin kamuoyuna açık beyanlarının artık daha sık yargı denetimine tabi tutulacağının da bir göstergesi olabilir.
Hukuki Süreçte Son Durak: İfade Özgürlüğü Nerede Başlıyor?
Kararın kesinleşmiş olması, sürecin hukuken sona erdiğini gösterse de kamuoyunda yankıları uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Bu noktada ifade özgürlüğü ile kişilik haklarının kesiştiği çizgi yeniden tartışma konusu olacak.
Hem siyasi söylemlerin dozu hem de kamu görevlilerinin eleştirilebilme sınırları bu karar doğrultusunda yeniden masaya yatırılabilir. Bu da gelecekte benzer davalar için emsal oluşturma ihtimalini gündeme getiriyor.