Geçtiğimiz yılın bu zamanlarında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu zor günler geçiriyordu. Netanyahu’nun yakın çalışma arkadaşı ve siyasi stratejisti Nadav Shtrauchler, “Çok düşük bir seviyeden başladı,” diyerek, Netanyahu’nun en zor dönemlerinden birine işaret etti.
Suçlamalar ve Düşen Destek
Birçok İsrailli, 7 Ekim’de yaşanan ve Holokost’tan bu yana Yahudilere yönelik en ölümcül saldırı olan olayda Netanyahu’nun direksiyonda uyuduğunu iddia etti. Hatta bazıları, Netanyahu’nun Hamas‘ı finanse ederek bu saldırıyı mümkün kıldığını öne sürdü. Bu olaylar, Netanyahu’nun siyasi desteğini ciddi şekilde sarstı. Gazze savaşı, seçim çağrılarını bir süreliğine ertelemesine izin verse de, anketler Likud Partisi‘ne olan desteğin %25 oranında düştüğünü gösteriyordu.
İddianameler ve Adalet Arayışı
Takip eden yıl, Netanyahu için oldukça zorlu geçti. On binlerce ölüm, bölgesel çatışma ve ciddi iddianamelerle dolu bir yıl yaşandı. Etnik temizlik ve soykırım suçlamaları başbakanın karşı karşıya kaldığı en ciddi suçlamalar arasında yer aldı. Bununla birlikte, Netanyahu rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını reddederek, “Bir maraton koşuyorum,” dedi. “Sırtımda 20 kilo ile koşabilirim ve sırtımda 10 kilo ile koşabilirim.”
Siyasi İmajın Yeniden İnşası
Netanyahu, yıl boyunca büyüyen bölgesel çatışmaları yönetirken, aynı zamanda iç siyasi zeminini güçlendirmeyi başardı. Siyasi analist Dahlia Scheindlin, “2024, kamuoyundaki imajındaki çok ciddi kayıpların ardından toparlanmaya başladığı yıl oldu,” dedi. Seçimler bugün yapılsa, Likud Partisi birkaç sandalye kaybetse de, destek 7 Ekim öncesi seviyelere geri döndü.
İç ve Dış Politikada Stratejik Hamleler
İsrail, Hizbullah’ın Hamas’la dayanışma içinde başlattığı düşük seviyeli çatışmayı bir yıl boyunca Lübnan’da sürdürdü. İsrail kabinesi, geçen sonbaharda saldırgan bir kampanya isteyen şahinleri reddetti. Eylül ayının sonunda bu değişti ve İsrail, binlerce kişiyi öldüren, bir milyondan fazla kişiyi yerinden eden ve Lübnan’ın güney sınırının çoğunu dümdüz eden yıkıcı bir saldırı başlattı.
Saldırgan strateji Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın suikastına yol açtı. Hamas lideri Yahya Sinwar da artık öldü. Suriye’de Beşşar Esad’ın düşüşü Hizbullah’ın İran’dan gelen en önemli tedarik hattını kopardı. İsrail Savunma Kuvvetleri Suriye planlarını tozunu aldı ve birkaç gün içinde Esad’ın deniz, hava ve roket kapasitesini yok etti. İsrail komandoları güney Suriye’deki stratejik Hermon Dağı zirvesini işgal etti .
Netanyahu, iç muhalefeti etkisizleştirmek için stratejik hamlelerde bulundu. Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı görevden alarak, aşırı sağ veya ultra-Ortodoks partilerin koalisyonu çökertebileceği riskini azaltan politikacıları göreve getirdi. Gazze, hala ciddi bir sorun teşkil etse de, bölgesel çatışmanın öneminin azalması, Netanyahu’nun başarısı olarak görülüyor. Kendini Yahudi halkını savunmaya ve bir Filistin devletinin kurulmasını engellemeye istekli tek lider olarak konumlandırarak, eski formuna geri döndü.