İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında yaptığı açıklamalar nedeniyle “Cumhurbaşkanı’na tehdit” suçlamasıyla gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. Dervişoğlu, söz konusu ifadelerde herhangi bir tehdit unsuru olmadığını vurgulayarak, “Uydurma gerekçelerle hukuku katledenlere hatırlatırım ki; hukuk da, medya da bir gün herkese lazım!” sözleriyle durumu kınadı.
Gözaltı Sürecinin Arka Planı
Olayın fitilini ateşleyen gelişme, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın sosyal medya üzerinden yaptığı tehditvari paylaşım oldu. Saral, 21 Haziran Cumartesi günü X (eski adıyla Twitter) platformunda, “Altaylıııı! Suyun ısınmaya başladı” diyerek açık bir şekilde gazeteciye yönelik mesaj verdi.
Bunun ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Fatih Altaylı hakkında soruşturma başlattı. Gerekçe olarak ise Altaylı’nın YouTube yayınındaki ifadeleri gösterildi. Soruşturma kapsamında, “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı” başlıklı maddeler devreye sokuldu. Ancak bu iddiaların dayanağı olarak gösterilen videoda kamuoyuna açıkça görülen bir tehdit bulunmadığı yönünde çok sayıda yorum yapıldı.
Altaylı: “Ne Tehdit Ne Hakaret Niyetim Yoktu”
Gözaltına alınmasının ardından emniyette ifade veren Fatih Altaylı, yaptığı açıklamaların kendisine ait olduğunu kabul etti. Ancak bu açıklamalarda ne tehdit ne de hakaret maksadının bulunduğunu net bir dille ifade etti. Yayında eleştirisel bir üslup kullandığını belirten Altaylı, siyasi kişilikleri hedef alma gibi bir niyetinin olmadığını vurguladı.
Altaylı’nın bugün (Pazar) savcılığa sevk edilmesi ve eğer tutuklama talebi gelirse Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği’ne çıkarılması bekleniyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği ise kamuoyunda merak konusu haline geldi.
Siyasi Tepkiler Art Arda Geldi
Gazetecilere yönelik bu tür adımlar, toplumun birçok kesiminde tepkiyle karşılandı. Siyasi figürlerden de sert açıklamalar gelmeye başladı. Özellikle muhalefet cephesinden gelen eleştiriler dikkat çekiciydi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, bu tepkiler arasında öne çıkan isim oldu. Dervişoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Sabah bir SARAY çalışanının tehdit ettiği gazeteci Fatih Altaylı, akşam gözaltına alınıyor. Sözlerinde Cumhurbaşkanı’na tehdit de yok. Uydurma gerekçelerle hukuku katledenlere hatırlatırım ki; hukuk da, medya da bir gün herkese lazım!..”
Bu açıklama, hem basın özgürlüğü hem de hukuk devleti ilkeleri açısından önemli mesajlar içeriyor.
Basın Özgürlüğü Yeniden Gündemde
Fatih Altaylı’nın gözaltına alınması, Türkiye’de basın özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve ifade hürriyeti gibi temel hakların ne denli tehdit altında olduğunu bir kez daha gündeme taşıdı. Daha önce de benzer birçok olayda gazeteciler çeşitli gerekçelerle gözaltına alınmış, bu da hem iç politikada hem de uluslararası platformda yoğun tartışmalara neden olmuştu.
Bu gelişmeler ışığında, muhalefet partileri başta olmak üzere pek çok kesim, yargının siyasi baskıdan arındırılması ve bağımsız medya ortamının sağlanması için çağrılarda bulunuyor. Altaylı örneği ise bu çağrıların ne kadar haklı olduğunu gösteren somut bir vaka olarak öne çıkıyor.
Toplum Ne Diyor?
Kamuoyunda oluşan genel kanaat ise, bu gözaltının “yıldırma” ve “sindirme” amacı taşıdığı yönünde. Özellikle sosyal medya kullanıcıları, söz konusu yayınların incelenmesi sonucunda suç teşkil edecek bir unsur görmediklerini belirterek duruma tepki gösterdi. Bu bağlamda, hem hukukun üstünlüğü hem de basın mensuplarının güvenliği konusunda endişeler yeniden yükselişe geçti.