İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen operasyonlar, her geçen gün daha da genişliyor. Son olarak, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un tutuklanmasının ardından, avukatı Serkan Günel de gözaltına alındı. Bu gelişme, Türkiye gündemine bomba gibi düştü.
Savunma Mekanizması Hedefte: Serkan Günel Gözaltına Alındı
Gözaltı kararını sosyal medya hesabından duyuran Serkan Günel, yaptığı paylaşımda dikkat çeken ifadeler kullandı:
“İBB’ye yönelik operasyonda Murat Ongun’un müdafi olarak başladığım süreçte şu anda gözaltına alınıyorum! Savunma susturulamaz! Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar!”
Bu açıklama, yalnızca hukuk çevrelerinde değil, toplumun geniş kesimlerinde de büyük yankı uyandırdı. Günel’in sözleri, bir savunma hakkının nasıl tehdit altında olduğuna dair endişeleri güçlendirdi.
İmamoğlu Cephesinden de Tepki Gecikmedi
Gözaltılara karşı ilk tepki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatından geldi. Avukat Mehmet Pehlivan, bir başka avukatın da gözaltına alındığını açıkladı. Kazım Yiğit Akalın da sabah saatlerinde emniyet güçleri tarafından gözaltına alındı.
Pehlivan, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Meslektaşlarımız Av. Serkan Günel ve Av. Kazım Yiğit Akalın bu sabah gözaltına alındı. Savunmayı hedef almak, adaletin kalbine saldırmaktır. Avukatların gözaltına alınması hukuk değil, açık bir hukuksuzluktur. Avukatlık suç değil, görevdir!”
Hukukçular Ayağa Kalktı: Bu Bir Hukuk Krizidir
Barolar ve hukuk dernekleri, yaşanan bu olay karşısında büyük tepki gösterdi. Türkiye Barolar Birliği, yapılan gözaltıları “hukukun üstünlüğüne doğrudan saldırı” olarak nitelendirdi. Birçok hukukçu, bu gelişmenin savunma hakkı üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunu belirtiyor.
Bu bağlamda, kamuoyunun da desteğiyle hukuk dünyası büyük bir birlik mesajı veriyor. Gözaltılar sadece birer hukuki süreç değil, aynı zamanda ifade özgürlüğü, hukukun bağımsızlığı ve demokratik değerler için verilen bir mücadelenin de parçası haline geldi.
Siyasi Tepkiler Artıyor: Bu Bir Susturma Operasyonu mu?
CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, yaşananları “hukuk dışı siyasi operasyon” olarak nitelendiriyor. Parti temsilcileri, yargının siyasallaştığını ve artık muhalifleri bastırma aracı olarak kullanıldığını savunuyor.
CHP Sözcüsü, düzenlediği basın toplantısında şu açıklamayı yaptı:
“Bu süreçte hukukun değil, talimatların konuştuğu bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu sadece bir kişi ya da bir kurumun meselesi değil; bu, tüm toplumun adalet talebinin susturulmasıdır.”
Kamuoyu Neyi Bekliyor?
Toplumun büyük bir bölümü bu süreçte, hukuki sürecin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesini talep ediyor. Avukatların görevlerini yaparken hedef alınması, yalnızca bireyleri değil, sistemi tehdit eder nitelikte.
Her geçen gün derinleşen bu operasyonun önümüzdeki günlerde daha fazla ismi kapsayacağı öngörülüyor. Türkiye, yeni bir hukuki ve siyasi gerilim hattının tam ortasında yer alıyor.
