Fransa’nın saygın gazetelerinden Le Monde, Türkiye’deki son gelişmeleri manşetine taşıdı. Haberde, hükümetin baskıcı uygulamaları, gözaltılar, polis şiddeti, muhalefete yönelik müdahaleler ve halkın artan tepkisi detaylarıyla yer aldı. Fransız gazetesi, Türkiye’nin artık “dayanılmaz hale gelen şeyleri yüksek sesle ve net bir şekilde söylemekten korkmadığını” vurguladı.
Le Monde’dan Türkiye Yorumu: Seferberlik Artıyor
Le Monde’un 1 Nisan tarihli haberinde, iktidardaki İslamcı muhafazakâr partiden bazı isimlerin bile ülkede yaşanan baskı ortamını sorguladığı belirtildi. Haberde, 2003’ten bu yana ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük rakibi olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasından 12 gün sonra bile halk desteğinin azalmadığına dikkat çekildi.
Le Monde muhabiri, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “iktidara yürüyüşe devam etmek ve tarih yazmak” ifadelerini aktarırken, her gün daha fazla kişinin protestolara katıldığını yazdı.
Gençlerden Net Mesaj: Korkmuyoruz
Fransız gazetesi, gösterilere katılan gençlerin hazırladığı pankartlara da yer verdi. “Bizden üçer tane ister misin?” yazılı pankart üzerinden, protestocuların yaratıcı ve kararlı duruşunu öne çıkardı. Gençlerin ortak mesajı, Le Monde’un ifadesiyle çok netti:
“Artık dayanılmaz hale gelen şeyleri yüksek sesle ve net bir şekilde söylemekten korkmuyoruz. Sistematik baskılar bizi durduramayacak.”
Uluslararası Tepkiler Büyüyor
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Af Örgütü ve 13 uluslararası kuruluş, Türkiye’deki gelişmeler nedeniyle ortak bir çağrı yaptı. Kuruluşlar, barışçıl gösterilere yönelik polis şiddetine, gazetecilere ve medya organlarına uygulanan baskıya son verilmesini istedi.
Yapılan açıklamada, en az 10 yerel gazetecinin polis tarafından darbedildiği, bir gazetecinin ise göstericiler tarafından saldırıya uğradığı belirtildi. Ayrıca, polislerin yerde yatan protestoculara coplarla vurduğu, tekmelediği, biber gazı, göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve tazyikli suyun ayrım gözetmeden kullanıldığı vurgulandı. Hükümet ise tüm bu suçlamaları reddetti.
Polis Şiddeti ve Gözaltılar: Rakamlar Korkutuyor
Haberde, Galatasaray Üniversitesi öğrencilerinin hazırladığı polis şiddeti raporu da yer aldı. ODTÜ’lü bir öğrencinin gözünden plastik mermiyle yaralanmasının ardından sosyal medyada paylaşılan görsellerin engellendiği belirtildi.
İçişleri Bakanlığı’nın son verilerine göre, aralarında gazetecilerin de bulunduğu yaklaşık 2 bin kişi gözaltına alındı. Resmi açıklamalara göre en az 263 kişi tutuklandı, ancak adliyelerde görev yapan avukatlara göre bu rakamın çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.
CHP’li Tanrıkulu: Müdahale Güçleri Cinsel Şiddet Uyguladı
CHP Milletvekili ve avukat Sezgin Tanrıkulu, bazı güvenlik birimlerini cinsel şiddet uygulamakla suçladı. Tanrıkulu’nun bu iddiası, hem Türkiye’de hem uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Medya ve Tatil: Hükümetin Krizi Yönetme Stratejisi
Le Monde, hükümetin protestoları yavaşlatmak amacıyla bayram tatilini 6 güne uzattığını yazdı. Haberde, Türk medyasının yaklaşık %90’ının hükümet kontrolünde olduğuna, RTÜK’ün muhalif yayınlara yönelik yeni yaptırımlar getirdiğine dikkat çekildi.
Gazeteye göre, bu adımların hükümete ne kadar fayda sağlayacağı şüpheli. Konda’nın gerçekleştirdiği ilk anket, halkın bu gelişmelere nasıl baktığını gösterdi: Katılımcıların %73’ü protestoları destekliyor.
Ayrıca, Konda’ya göre, İslamcı-milliyetçi hükümet koalisyonunun üç seçmeninden yalnızca ikisi son gözaltıları onaylıyor. Bu da toplumsal desteğin giderek azaldığını gösteriyor.