Konya’da yaşanan ve siyasetin merkezine düşen silahlı saldırı, Türkiye’nin demokrasi sınavında yeni bir kırılma noktası oldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 4 Mayıs Cumartesi günü Konya’da gerçekleştireceği “Millet İradesine Sahip Çıkıyoruz” mitingi öncesinde büyük bir şok yaşadı. Mitingin tanıtımı için sahada aktif görevde bulunan İl Başkan Yardımcısı Mustafa Durmaz ve Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Muhammet Keskince, bir şahsın silahlı saldırısına uğradı.
Saldırı anı: Demokrasiye sıkılan kurşun
İddialara göre, CHP’li yöneticiler, sanayi bölgesinde miting duyurusu yapan anons aracıyla çalışırken, bir dükkândan çıkan şahıs aracı durdurdu. Hiçbir uyarı olmadan silahla ateş açan saldırgan, küfürler savurarak olay yerinden uzaklaştı. Olayın ardından güvenlik güçlerinin tutumu ise tepki çekti. İlk etapta saldırganın gözaltına alınmaması, kamuoyunda büyük bir öfke yarattı.
Siyasi baskı ve çifte standart iddiası
CHP tarafından yapılan açıklamada, saldırının arka planına dikkat çekildi. Aynı gün, 23 Nisan’da parti otobüsünü kullandığı için gözaltına alınan ve mahkeme tarafından ev hapsine çarptırılan bir şoför örneği verilerek şu sorular yöneltildi:
“Parti otobüsünü sürdüğü için emekçiyi evine hapsedenler, kurşun sıkan saldırgana nasıl bir karar verecek?”
Bu sözlerle, yaşananların yalnızca birer adli vaka değil, aynı zamanda demokrasiye doğrudan bir müdahale olduğu vurgulandı. CHP, çifte standartların ve hukuksuzlukların sistematik hale geldiğini savunuyor.
“Kurşunla susturamazsınız, ev hapsiyle durduramazsınız”
CHP Genel Merkezi’nin açıklamaları, yalnızca olayın özetini sunmakla kalmadı, aynı zamanda kararlı bir direniş mesajı da içerdi. “Biz halkın partisiyiz” ifadesiyle başlayan bildiride, saldırının amacına ulaşamayacağı açıkça dile getirildi.
Parti, halkın iradesine sahip çıkmak için sokaklarda, meydanlarda olmaya devam edeceklerini duyurdu. Bu saldırının CHP’yi yıldıramayacağı, aksine mücadele ruhunu pekiştireceği ifade edildi.
Toplumsal tepki büyüyor
Konya’daki bu olay, yalnızca CHP tabanı değil, demokrasiye inanan tüm vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılandı. Siyasi liderler, sivil toplum kuruluşları ve hukukçular, saldırıya karşı net bir tavır alınması gerektiğini savunuyor. Saldırganın serbest bırakılması ya da ceza almaması durumunda, halk nezdinde adalete olan güvenin daha da sarsılacağına dikkat çekiliyor.
CHP’nin miting kararlılığı sürüyor
Tüm bu gelişmelere rağmen, CHP 4 Mayıs mitingini iptal etmiyor. Aksine, daha geniş bir katılımla gerçekleştirileceği belirtiliyor. Parti, saldırılara ve baskılara karşı halkın gücüyle meydanlarda olmaya devam edeceklerini vurguluyor. Konya’da yaşananlar, sadece bir saldırı değil, aynı zamanda siyasi bir mücadeleye dönüşmüş durumda.