Ünlü hukukçu Kezban Hatemi, katıldığı bir televizyon programında sarf ettiği sözlerle gündemi adeta sarstı. Gençlerin davranış biçimlerinden giyim tarzına kadar birçok konuyu eleştiren Hatemi, toplumun ahlaki değerlerinin hızla erozyona uğradığını ileri sürdü. Özellikle “Nişantaşı’nda iç çamaşırıyla dolaşan gençler” ifadesiyle dikkat çeken Hatemi, açıklamalarıyla sosyal medyada büyük tartışmalara yol açtı.
“Avrupa’da Bile Bu Kadarını Görmüyorum”
Ekol TV ekranlarında Oylum Talu’nun sunduğu HaftaSonu programına konuk olan Hatemi, küreselleşmenin toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Gençlerin giyim tarzlarını özgürlük olarak değerlendirmediğini ifade eden Hatemi, “Avrupa’da bile bu kadarını görmüyorum. Gençler Nişantaşı’nda iç çamaşırıyla dolaşıyor. Bu görüntüler karşısında dehşete düşüyorum” şeklinde konuştu.
Açıklamalarının devamında ise “Birçok kişi kendini adeta sergiliyor. Et Balık Kurumu’na asılacak hale geliyorlar” diyerek toplumun geldiği noktayı eleştirdi.
“Gizem ve Haya Kavramları Kayboldu”
Hatemi, gençlerin özgürlük anlayışının bazı değerleri ortadan kaldırdığını savundu. Ona göre, gizem, güzellik, edep ve haya kavramları artık gençler arasında önemsenmiyor. Bu durumun toplumsal ilişkilerde de sorunlara yol açtığını öne sürdü. “Bu tutum, erkekleri kadınlara karşı daha da itici hale getiriyor,” diyerek toplumsal cinsiyet dinamiklerine dair de tartışma yaratacak değerlendirmelerde bulundu.
“Ahlaki Yeniden Doğuşa İhtiyacımız Var”
Hatemi yalnızca gençleri değil, Türkiye’deki tüm toplumsal yapıyı kapsayan geniş bir eleştiri getirdi. Siyaset, hukuk ve dini alanlarda da ciddi bir ahlaki dönüşüm gerektiğini söyledi. “Çifte standartlarımız var, ikiyüzlülük hâkim. İnsanların kıymeti başlarına bir şey gelince mi anlaşılacak?” diyerek Sırrı Süreyya Önder örneğini de gündeme taşıdı. Bu ifadeler, siyasi alandaki çelişkilere dikkat çekti.
“Nefret Dili Toplumu Zehirliyor”
Hatemi’nin dikkat çektiği bir diğer nokta ise toplumda hızla yaygınlaşan nefret söylemi oldu. Bu dilin bireyler arasında derin yarılmalar oluşturduğunu söyleyen Hatemi, daha sağduyulu ve anlayışlı bir iletişim biçiminin benimsenmesi gerektiğini savundu. Ona göre, toplumda hoşgörü kültürü yeniden inşa edilmeli.
“Değerler Eğitimi Kreşten Başlamalı”
Programda çözüm önerilerini de sıralayan Kezban Hatemi, eğitimin önemine vurgu yaptı. Gençlerin değerlerle yetişmesi için değerler eğitiminin kreş seviyesinden başlaması gerektiğini belirtti. Hayvan sevgisi, insan sevgisi ve özgürlük kavramlarının küçük yaşlarda öğretilmesi gerektiğini dile getirdi.
“Kimse kimsenin malı değil. Özgürlük, doğuştan gelen bir haktır. Ancak bu özgürlük, başkalarının alanına zarar vermemeli,” sözleriyle özgürlük tanımını da yeniden şekillendirdi.
Kamuoyunda Büyük Yankı Uyandırdı
Kezban Hatemi’nin açıklamaları, kısa sürede sosyal medyada gündem oldu. Bir kesim, onun cesur açıklamalarını desteklerken; birçok kişi de gençlere yönelttiği ifadeleri fazla sert ve dışlayıcı buldu. Ancak bir gerçek var ki, bu açıklamalar toplumun ahlaki yapısına dair ciddi bir tartışma başlattı. Gençliğin özgürlük tanımı ve toplumun değer yargıları yeniden sorgulanıyor.
