İstanbul’da gerçekleştirilen Ukrayna-Rusya barış görüşmeleri, beklenenin aksine çözümden uzak, gerilimi tırmandıran gelişmelere sahne oldu. Diplomatik kaynaklardan sızan bilgilere göre, Rusya, Ukrayna’nın işgal altındaki dört bölgeden çekilmesini ve bu bölgelerin Rusya’ya ait olduğunu resmen tanımasını talep etti. Kiev yönetimi ise bu talepleri kesin bir dille reddetti. Uzmanlara göre Moskova’nın talepleri, barışa ulaşmak yerine zamanı kendi lehine kullanma stratejisinin bir parçası.
Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson Talebi Krizi Derinleştirdi
Ukrayna’nın üst düzey yetkilileri, Rus tarafının Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinden tüm Ukrayna askerlerinin çekilmesini şart koştuğunu belirtti. Bu talepler, daha önce ABD’nin sunduğu ve Rusya ile istişare edilen taslak anlaşmada yer almıyordu. Ukrayna tarafı, bu yeni koşulların müzakereleri çıkmaza sokan başlıca unsur olduğunu vurguladı.
Kırım ve Diğer Bölgeler İçin Tanınma Baskısı
Kiev yönetimi, yalnızca işgal altındaki dört bölgeyle sınırlı olmayan bu taleplerin, Kırım dahil tüm bölgeler için uluslararası tanıma isteğini de içerdiğini belirtti. ABD’nin hazırladığı taslakta yalnızca Kırım için hukuki, diğer bölgeler için ise fiili tanıma önerilmişti. Ancak Rusya, kapsamlı bir tanıma bekliyor.
Bu koşullar, Ukrayna tarafından “kabul edilemez” olarak nitelendirildi ve barış sürecine doğrudan zarar verdi.
Ukrayna İçin Tarafsızlık Şartı ve Silahsızlanma Talepleri
Moskova’nın talepleri bununla da sınırlı kalmadı. Ukrayna’nın tarafsız kalması, kitle imha silahlarından arındırılması ve müttefik ülkelerin Ukrayna topraklarında asker bulundurmaması da masaya konuldu. Rusya ayrıca, her iki tarafın da savaş tazminatı talebinden tamamen vazgeçmesini istiyor.
Tüm bu maddelerin yalnızca sözlü olarak iletildiği ve yazılı garanti sunulmadığı belirtilirken, Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, görüşmelere ilişkin yorum yapmayı reddetti. Peskov, müzakerelerin “kapalı kapılar ardında” sürdürülmesi gerektiğini savundu.

Kiev: Bu Bir Barış Planı Değil, Zaman Kazanma Stratejisi
Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın sunduğu maddelerin bir barış planı değil, zaman kazanma ve sahadaki durumu pekiştirme stratejisi olduğunu düşünüyor. Kiev, bu görüşmelerin Moskova tarafından Batı’yı oyalama amacıyla yürütüldüğünü öne sürüyor.
Avrupa Liderlerinden Trump’a Yaptırım Çağrısı
Görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Avrupa liderlerinden dikkat çeken bir adım geldi. ABD Başkanı Donald Trump’a, Rusya’ya yeni yaptırımlar uygulanması yönünde çağrıda bulunuldu. Bu adım, Batı’nın Rusya üzerindeki baskısını artırma eğiliminde olduğunu gösteriyor.
Moskova: “Görüşmelerden Memnunuz”
Tüm bu kriz ortamına rağmen, Rus heyetinin başkanı görüşmelerin genelinden memnun olduklarını ifade etti. Moskova’nın Kiev ile diyaloğa açık olduğu mesajı verilse de, taleplerin içeriği bu açıklamayla çelişiyor.
Trump’ın Temsilcisi Putin’le Temasta
Bu süreçte dikkat çeken bir başka gelişme de ABD’nin eski Başkanı Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un Moskova ziyareti oldu. Nisan ayında gerçekleşen bu ziyarette, Putin ile doğrudan temas kurulduğu ve ardından ABD taslağının hazırlandığı ifade edildi.
Ateşkes Öncelikli Alternatif Plan
Ukrayna ve Avrupa başkentlerinin ortaklaşa hazırladığı yeni barış önerisi ise farklı bir yaklaşımı benimsiyor. Bu plana göre önce kalıcı bir ateşkes sağlanmalı, ardından toprak meseleleri kademeli olarak ele alınmalı.