İran‘ın BM Temsilcisi Emir Said İrevani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yaptığı açıklamada, İsrail saldırıları için çarpıcı bir iddiada bulundu. İranlı temsilciye göre Tel Aviv yönetimi, bu saldırıları ABD desteğiyle ve planlı şekilde yürütüyor. BMGK’nın İsrail’in İran’a yönelik hava saldırıları sonrası toplandığı oturumda konuşan İrevani, saldırıların meşru müdafaa olmadığını belirterek açık bir savaş ilanı niteliği taşıdığını vurguladı.
İrevani, saldırılar sonucunda şu ana kadar 78 kişinin hayatını kaybettiğini, 320’den fazla kişinin de yaralandığını ifade etti. Yaralıların büyük kısmının kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirtti. Tüm bu sürecin yalnızca İran’ı değil, aynı zamanda uluslararası hukuku da hedef aldığını söyleyen İrevani, dünya kamuoyuna çağrıda bulundu.
“Bu Bir Saldırganlık Eylemi, Radyolojik Felaket Riski Var”
Konuşmasında çok sert ifadeler kullanan İrevani, saldırının uluslararası hukuka tamamen aykırı olduğunu ve bununla sınırlı kalmayıp küresel güvenliği tehdit ettiğini belirtti. Özellikle İsrail’in nükleer tesisleri hedef almasının, olası bir radyolojik felaketi tetikleyebileceğini söyledi. Bu tür saldırıların sadece İran’a değil, tüm bölgeye ve hatta dünya barışına zarar vereceğini dile getirdi.
İrevani’nin açıklamaları sadece bir diplomatik uyarı değil, aynı zamanda bir meydan okuma olarak yorumlandı. “İsrail saldırganlığı, uluslararası düzene ve BM Şartı’na karşı açık bir ihlaldir. İran, meşru müdafaa hakkını kullanacaktır. Cevabımız orantılı, yasal ve kesin olacak,” sözleriyle İran’ın karşılık vermeye hazırlandığını net şekilde duyurdu.
İsrail Cephesinden Sert Yanıt: İran Nükleer Tehditte Sınırı Aştı
İsrail’in BM Temsilcisi Danny Danon ise İran’dan gelen açıklamalara yanıt vermekte gecikmedi. Danon, Tahran yönetiminin uranyum zenginleştirme faaliyetlerinde kritik bir eşiğe ulaştığını ve bu durumun küresel güvenlik açısından tehdit oluşturduğunu söyledi. Bu nedenle İsrail’in askeri hamlesinin kaçınılmaz olduğunu savundu.
Danon açıklamasında, “Görevimiz nettir. İran’ın nükleer kapasitesini durdurmak, terörü yöneten mimarları etkisiz hale getirmek ve ülkemizi haritadan silme tehditlerine karşılık vermektir,” ifadelerine yer verdi. Ayrıca İran’ın yalnızca İsrail’e değil, ABD ve Rusya gibi büyük güçlere de füze kapasiteleriyle meydan okumaya başladığını öne sürdü.
Danon’un iddialarına göre, İsrail’in hedef aldığı İranlı komutanlar, Yemen’den Gazze’ye kadar uzanan bir terör ağını koordine etmekle sorumlu kişilerdi. Bu nedenle gerçekleştirilen saldırılar, sadece savunma değil aynı zamanda uluslararası terörizme karşı bir operasyondu.
Küresel Krize Doğru: BM’den Çıkacak Sonuçlar Kritik
Yaşanan gelişmeler, sadece İran ve İsrail arasındaki gerilim olarak kalmıyor; BM Güvenlik Konseyi çatısı altında yapılan açıklamalar, olayın küresel bir diplomatik krize dönüşebileceğini gösteriyor. Her iki taraf da pozisyonlarını net ve keskin cümlelerle ortaya koyarken, dünya kamuoyu ve büyük güçler nasıl bir tutum alacak, büyük merak konusu.
Uzmanlara göre, önümüzdeki günlerde atılacak diplomatik adımlar, yeni bir sıcak çatışmanın ya da diplomatik çözüm sürecinin önünü açabilir. Ancak şu açık ki, İsrail-İran gerilimi artık sadece iki ülkeyi değil, dünya düzenini doğrudan ilgilendiren bir mesele haline gelmiştir.
