Gezi Direnişi’nin 12. yıl dönümünde, Beyoğlu‘nda düzenlenen Gezi Parkı anması sırasında yaşanan gözaltılar gündeme damga vurdu. Türkiye’nin son yıllardaki en geniş katılımlı halk hareketlerinden biri olan Gezi eylemleri, bu yıl da Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla anıldı. Ancak anmanın ardından, dağılımın başladığı dakikalarda polis müdahalesiyle 95 kişi gözaltına alındı. Son bilgilere göre, gözaltına alınan 95 kişiden 83’ü serbest bırakıldı.
Taksim Çevresinde Yoğun Güvenlik Önlemleri Alındı
Gezi Direnişi’nin yıl dönümünde yapılmak istenen anma etkinliği nedeniyle İstanbul’un merkezi semti Taksim adeta abluka altına alındı. İstiklal Caddesi‘ne çıkan tüm sokaklar polis bariyerleriyle kapatılırken, Galatasaray Meydanı‘nda da geniş güvenlik önlemleri alındı. Polis ekipleri sadece ana yolları değil, ara sokakları da polis otobüsleri ve bariyerlerle tamamen izole etti.
Toplanma saati olarak 19.00 belirlenmişti. Ancak alana yaklaşmak isteyen vatandaşlar, çevredeki yoğun güvenlik nedeniyle büyük zorluk yaşadı. Polis güçlerinin bölgede sürekli devriye atması ve yoğun kontroller yapması dikkat çekti.
Gözaltılar ve Serbest Bırakmaların Ardındaki Süreç
Taksim’deki Gezi anması sona erdikten sonra alandan ayrılan katılımcılara yönelik müdahalede çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), gözaltı sayısının 95 olduğunu açıkladı. Dernek ayrıca, gözaltına alınanların durumunu takip etmek isteyen avukatların da polis bariyerleriyle karşılaştığını ve içeri alınmadığını belirtti.
Gece boyunca yapılan işlemlerin ardından, gözaltındaki 95 kişiden 83’ünün serbest bırakıldığı bildirildi. Geriye kalan 12 kişi ise halen gözaltında bulunuyor ve adliyeye sevk edilmek üzere işlem bekliyor. Konuyla ilgili resmi makamlardan henüz detaylı bir açıklama yapılmadı.
Anmaların Gölgesinde Hak ve Özgürlük Vurgusu
Gezi Direnişi’nin yıl dönümü dolayısıyla yapılan anmalarda, temel hak ve özgürlüklere yönelik vurgular ön plandaydı. Katılımcılar, ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve demokratik protesto gibi kavramların korunmasının önemine dikkat çekti. Ancak güvenlik güçlerinin sert müdahalesi, bu hakların kullanımı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Taksim Dayanışması, yaptığı açıklamada gözaltıları kınayarak, Gezi ruhunun susturulamayacağını ifade etti. Sivil toplum kuruluşları ve bazı siyasi partiler de sosyal medya üzerinden gözaltılara tepki gösterdi.
Gezi Parkı Direnişi’nin Yıldönümleri Neden Hâlâ Kritik?
Gezi eylemleri, yalnızca bir çevre hareketi değil; aynı zamanda demokrasi, adalet ve özgürlük taleplerinin sembolü olarak tarihe geçti. Her yıl yapılan anmalar, geçmişin unutulmaması ve demokratik değerlerin savunulması için bir araç olarak görülüyor. Ancak her anma etkinliği, tıpkı bu yıl olduğu gibi, güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşıyor.
Tüm bu gelişmeler ışığında, gözaltına alınanların serbest bırakılması toplumun geniş kesimleri tarafından olumlu karşılansa da, ifade özgürlüğünün sınırları konusundaki tartışmalar artarak devam edecek gibi görünüyor.
