Türkiye’de gerçek emeklilik artık sadece bir kavramdan ibaret. TÜİK’in 2025 yılının ilk çeyreğine ait Hanehalkı İşgücü Araştırması verileri, bu acı tabloyu gözler önüne seriyor. Emekli olduğu halde çalışmaya devam edenlerin sayısında gözle görülür bir artış var. 2024’ün aynı döneminde, “emekliyim” diyerek işgücüne katılmayan kişi sayısı 4 milyon 628 bin iken, 2025’te bu sayı 3 milyon 903 bine düştü. Yani, emekli olan milyonlarca kişi ya çalışıyor ya da iş arıyor.
Emekliler Çalışmak Zorunda Kalıyor
TÜİK verileri detaylı incelendiğinde, emeklilerin yüzde 68’inin ekonomik hayatın içinde yer aldığı görülüyor. Yaşlılık aylığıyla geçinmenin imkânsız olduğu bu tabloda, 12.1 milyon emeklinin tam 8.2 milyonu ya iş arıyor ya da hâlihazırda çalışıyor. Bu oran, gelişmiş ülkelerdeki emeklilik sistemlerinden oldukça uzak bir tabloyu yansıtıyor.
Düşük Emekli Aylıkları En Büyük Sorun
İktisatçı Prof. Dr. Aziz Çelik’in sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, emeklilerin bu durumda olmasının temel sebebinin düşük emekli aylıkları olduğu vurgulandı. Emeklilik yaşına gelmiş bireyler, hak ettikleri dinlenme dönemini yaşamayı değil, ay sonunu nasıl getireceklerini düşünüyor. Bu durum, sosyal devlet anlayışının en temel göstergelerinden biri olan güvenli bir emeklilik yaşamının Türkiye’de zedelendiğini ortaya koyuyor.
İş Bulma Ümidi Giderek Tükeniyor
Sadece emekliler değil, genel işgücü piyasasında da karamsar bir tablo hâkim. 2024’ün ilk çeyreğinde iş bulma ümidi olmayanların sayısı 2 milyon 73 binken, 2025’in aynı döneminde bu rakam 2 milyon 779 bine yükseldi. Geleceğe dair umutlar giderek azalırken, birçok vatandaş hem ekonomik hem de psikolojik baskı altında kalıyor.
Sosyal Güvence Hayal Oldu
Emeklilik sistemine dair bu gelişmeler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal açıdan da büyük riskler taşıyor. İnsanlar artık yaşlılık döneminde güvende hissetmekten çok, çalışmak zorunda kalmanın kaygısını yaşıyor. Bu da sosyal refah devleti kavramının sorgulanmasına neden oluyor.
Çözüm Ne Olmalı?
Gerçek bir emeklilik sisteminin kurulabilmesi için ilk adım, emekli aylıklarının insanca yaşamaya yetecek düzeye çekilmesi. Ardından, yaşlı bireylerin sağlık, barınma ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak bütüncül politikalar geliştirilmeli. Aksi halde, Türkiye’de emeklilik sadece kağıt üzerinde bir kavram olmaya devam edecek.