Gazeteci Fatih Altaylı, yaptığı bir YouTube yayınında dile getirdiği ifadeler nedeniyle “Cumhurbaşkanına tehdit ve hakaret” suçlamasıyla gözaltına alındı. Emniyet işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edilen Altaylı, savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne yönlendirildi.
Gözaltı Süreci Nasıl Başladı?
Altaylı’nın ifadelerine yönelik kamuoyunda oluşan yankılar üzerine, emniyet güçleri harekete geçti. Yapılan incelemeler sonucu Altaylı’nın evine operasyon düzenlendi ve gazeteci, sabah saatlerinde gözaltına alındı.
İstanbul Emniyeti’ndeki sorgusu tamamlanan Fatih Altaylı, savcılık makamına ifade vermek üzere adliyeye götürüldü.
Savcılıktaki Açıklamaları
Fatih Altaylı, savcılıkta verdiği ifadede herhangi bir tehdit ya da hakaret kastı olmadığını net bir şekilde belirtti. Şu sözleri kayda geçti:
“Yaptığımız yayında, Cumhurbaşkanına hakaret veya tehdit içeren bir yaklaşım sergilemedim. Sadece araştırma şirketinin yayınladığı bir anketi yorumladım.”
Altaylı ayrıca, yapılan anketin halkın yüzde 70’inin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömür boyu görevde kalmasına karşı olduğunu gösterdiğini, bu verileri yorumlamasının ise tarihsel ve entelektüel bir çerçevede gerçekleştiğini vurguladı.
Halkın Eğilimi ve Tarihsel Perspektif
İfadesinde dikkat çeken bir diğer husus ise Altaylı’nın, Tanzimat’tan günümüze halkın yönetim süreçlerine katılım arzusuna dikkat çekmesiydi. Altaylı, Türk halkının yönetim üzerindeki etkisini sevdiğini belirterek şunları söyledi:
“Türk milleti, tarih boyunca kendisini yönetenlere karşı daima eleştirel olmuştur. Hatta padişahlar bile zaman zaman halkın tepkisiyle karşılaşmıştır.”
Bu sözleriyle Altaylı, yayınında ifade ettiği görüşlerin yalnızca kişisel ve tarihsel bir perspektife dayandığını savundu.
Tepkilere Rağmen Süreç Devam Ediyor
Her ne kadar Altaylı’nın açıklamaları kamuoyunda bazı kesimlerce destek görse de, savcılık bu açıklamaları yeterli bulmadı. İfade sonrası tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen Altaylı’nın tutuklanıp tutuklanmayacağı kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.
Özellikle basın ve ifade özgürlüğü çerçevesinde bu olay geniş yankı uyandırdı. Gazetecilik faaliyetleri ile siyasi yorumların ayrımının yeniden tartışılmasına neden olan olay, Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Ne Demişti?
Söz konusu programda Altaylı şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bu oran (yüzde 70) çok da şaşırtıcı değil. AKP ve MHP seçmeninin bir bölümü dışında kimse böyle bir şeye onay vermez.”
Bu açıklama, bazı çevreler tarafından doğrudan Cumhurbaşkanı’na yönelik bir saldırı olarak yorumlandı. Ancak Altaylı’nın amacı, bir anketi yorumlayarak halkın genel eğilimini aktarmak olduğunu savunduğu ifadelerinden de anlaşılmakta.
Gözler Mahkeme Kararında
Altaylı’nın tutuklanıp tutuklanmayacağına ilişkin karar, ilerleyen saatlerde Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilecek. Kamuoyu, alınacak kararı ve bu kararın basın özgürlüğü üzerindeki etkilerini dikkatle izliyor.