Gazeteci Fatih Altaylı, son dönemdeki açıklamalarıyla yeniden kamuoyunun gündemine oturdu. Ancak bu kez gündeme gelme nedeni gazetecilik faaliyetleri değil, hakkında başlatılan adli bir süreç oldu. “Cumhurbaşkanını tehdit ve hakaret” iddiasıyla sabah saatlerinde evinde gözaltına alınan Altaylı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Gözaltı Süreci: Sabah Baskınıyla Başladı
İstanbul’da bulunan evinde sabah erken saatlerde yapılan polis operasyonuyla gözaltına alınan Fatih Altaylı, ilk ifadeleri için Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. İddialara göre, Altaylı’nın sosyal medya ve köşe yazılarında kullandığı bazı ifadelerin “Cumhurbaşkanına tehdit ve hakaret” suçu kapsamında değerlendirildiği öğrenildi.
İfade işlemleri için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bulunan Terörle Mücadele Şubesi’ne götürülen Altaylı’ya, suçlamaların içeriği detaylı biçimde aktarıldı. İfade işlemleri sırasında avukatları da hazır bulundu. Ancak Altaylı, söz konusu ifadelerinin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Adliyeye Sevk: Sürecin Yargı Aşaması Başladı
Yaklaşık 6 saat süren sorgunun ardından Emniyet birimleri, Fatih Altaylı’yı adliyeye sevk etme kararı aldı. Altaylı, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Burada savcılık sorgusuna alınacak olan gazetecinin tutuklanıp tutuklanmayacağı merak konusu haline geldi.
Adliye binasına girerken basın mensuplarının sorularını yanıtsız bırakan Altaylı’nın oldukça gergin olduğu gözlemlendi. Avukatları ise, sürecin hukuki zeminde takip edileceğini ve “ifade özgürlüğüne yapılan bir müdahale” olduğunu vurguladı.
İfade Özgürlüğü Tartışması Yeniden Gündemde
Bu gelişme, Türkiye’de basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Çok sayıda gazeteci, sivil toplum örgütü ve hukukçu sosyal medya üzerinden açıklamalar yaparak Altaylı’ya destek verdi. Özellikle “Cumhurbaşkanına hakaret suçu” üzerinden yapılan gözaltılar, ifade özgürlüğü çerçevesinde sık sık eleştirilmekte.
Basın örgütleri, benzer davaların daha önce de birçok gazeteciye karşı kullanıldığını hatırlatarak, yargı süreçlerinin daha şeffaf ve adil olması gerektiğini belirtti. Uluslararası basın kuruluşları da gelişmeleri yakından takip ediyor.
Altaylı’dan İlk Açıklama: “Sözlerim Yorumlandı”
İfade işlemleri sırasında basına kapalı şekilde savunmasını yapan Altaylı, avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Söylediklerim doğrudan bir tehdit ya da hakaret içermemektedir. Kamu yararını gözeterek yapılan eleştirilerden dolayı bu konuma getirilmem üzücü,” dedi.
Süreç Nasıl Devam Edecek?
Fatih Altaylı’nın adliyeye sevki sonrası gözler savcılıktan çıkacak karara çevrildi. Eğer savcılık tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ederse, gazetecinin tutuklanma ihtimali bulunuyor. Ancak mevcut delillerin niteliği ve ifadeler göz önüne alındığında, yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol gibi tedbirler de değerlendirilebilir.
Altaylı’nın dosyasına gizlilik kararı getirilmesi ihtimali de değerlendiriliyor. Bu durumda kamuoyuna bilgi verilmesi daha da zorlaşacak.