Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13 yıl aranın ardından DEM Parti İmralı heyetiyle bugün saat 13.30’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya gelecek. Bu görüşme, yalnızca bir siyasi buluşma değil; aynı zamanda Türkiye’nin siyasi tarihi açısından da bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Heyette, İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan yer alacak.
Hatırlanacağı üzere Erdoğan, Kürt siyasetçileriyle en son 12 Haziran 2012’de, başbakanlığı döneminde görüşmüştü. O dönemki temas, Barış ve Demokrasi Partisi Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ile yapılmıştı. Dolayısıyla bugünkü buluşma, tam 13 yıl sonra ilk temas olma özelliğini taşıyor.
PKK’nin Silah Bırakma Çağrısı Sonrası Kritik Buluşma
Son günlerde siyasi kulisleri hareketlendiren gelişmelerin ardından, bu görüşmenin zamanlaması dikkat çekiyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “örgütün kendini feshetmesi” yönündeki çağrısından sonra, PKK lideri Abdullah Öcalan da beklenen açıklamayı yaptı. Öcalan, örgütün silah bırakması ve feshedilmesi gerektiğini belirterek, “Bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum” dedi.
Öcalan’ın çağrısı, hem hükümet nezdinde hem de kamuoyunda geniş yankı buldu. Özellikle “Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın” sözleri, yeni bir çözüm süreci ihtimalini gündeme taşıdı.
Yeni Bir Sürecin Başlangıcı mı?
DEM Parti İmralı heyetinin bugün Beştepe’de Erdoğan’la yapacağı görüşme, olası bir yeniden barış süreci için ilk adım olabilir. Heyette bulunan Buldan ve Önder, daha önceki çözüm sürecinde de aktif roller üstlenmişti. Bu durum, görüşmenin sıradan bir temas olmadığını, aksine kapsamlı bir sürecin habercisi olduğunu gösteriyor.
Diğer yandan PKK Yürütme Komitesi, Öcalan’ın çağrısına olumlu yanıt verdi. 1 Mart itibarıyla ateşkes ilan eden komite, “Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını” da talep etti. Açıklamada, örgütün silahlı eylemlerden çekileceği vurgulandı.
Tüm bu gelişmeler, Erdoğan’ın siyasi risk alarak yeni bir yol haritası çizebileceği yorumlarına neden oluyor. Görüşme sonrası yapılacak açıklamalar, Türkiye’nin iç siyasetinde önemli kırılmalar yaratabilir.
Öcalan’ın Açıklamaları Ne Anlama Geliyor?
Abdullah Öcalan, çağrısında sadece silahlı mücadelenin sonlanmasını değil, aynı zamanda demokratik siyasetin tanınmasını da ön plana çıkardı. Gönderdiği notta “Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” ifadelerini kullandı.
Bu açıklama, sadece örgüt içi bir dönüşüm çağrısı değil, devletle doğrudan müzakereye açık bir niyet beyanı olarak da değerlendiriliyor.
Türkiye Siyasetinde Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?
Recep Tayyip Erdoğan, 13 yıl sonra yeniden Kürt siyasetinin önemli aktörleriyle doğrudan temas kuruyor. Görüşmenin, sadece sembolik bir anlam taşımadığı; aynı zamanda sahada yaşanan gelişmelere yön verecek stratejik bir hamle olduğu açık.
Bu buluşma, geçmişte yaşanan çözüm sürecinden alınan derslerle şekillenecek yeni bir sürecin kapısını aralayabilir. Ancak sürecin devamı, sadece siyasi irade değil, kamuoyunun tepkisi ve uluslararası dengelere göre de şekillenecektir.
