İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını protesto eden üniversite öğrencileri şimdi de disiplin soruşturması tehdidiyle karşı karşıya. Kocaeli Üniversitesi’nde gerçekleşen protestolara katılan 32 öğrenci hakkında, Kocaeli Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan bir liste üniversite yönetimine iletildi.
27 Mart tarihli resmi yazıyla iletilen listede, söz konusu öğrenciler hakkında “2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet”, “kamu malına zarar verme” ve “görevli memura direnme” gibi suçlamalar yer aldı. Yazının ardından Kocaeli Üniversitesi, listedeki tüm öğrenciler için disiplin soruşturması başlattı.
Öğrencilere Gözdağı mı Veriliyor?
Soruşturmaya dair üniversite yönetimi tarafından öğrencilere gönderilen tebligatta, savunmalarını yazılı veya sözlü olarak vermeleri gerektiği belirtildi. Aksi takdirde, mevcut belgeler üzerinden karar alınacağı vurgulandı.
Öğrencilerin yaptığı açıklamalarda ise tepkiler sertti. Üniversite kampüsü dışında gerçekleşen bir eylem nedeniyle disiplin soruşturması açılmasının hukukla bağdaşmadığı ifade edildi. Öğrenciler ayrıca şu noktalara dikkat çekti:
- Protestolarda gözaltına alınan öğrencilerin hiçbiri hakkında adli ceza verilmedi.
- 2911 sayılı kanun kapsamında yürütülen adli süreçlerin, idari soruşturmalara dayanak yapılması hukuka aykırı.
- Bu sürecin, öğrencileri korkutmak ve hak arayışını bastırmak için kullanıldığı düşünülüyor.

Rektörlüğe ve İdarecilere Sert Tepki: “İstifa Etmeliler!”
Öğrenci gruplarının ortak açıklamasında, bu soruşturmanın doğrudan siyasi bir baskı aracı olduğu öne sürüldü. “Tek adam iktidarı” vurgusuyla üniversite yönetimlerinin siyasi direktiflerle hareket ettiği ifade edilirken, şu ifadeler öne çıktı:
- “Bu soruşturmalar usul ve esasa aykırıdır.”
- “İddialar gerçeği yansıtmamaktadır, öğrenciler fişlenmektedir.”
- “Kocaeli Üniversitesi idarecileri istifa etmelidir!”
Bu çıkışın ardından sosyal medyada da destek mesajları çoğaldı. Pek çok öğrenci, akademisyen ve hak savunucusu yaşananları “üniversite özerkliğine müdahale” olarak yorumladı.
Siyasi Baskı mı, Akademik Disiplin mi?
Olaylar bir yandan hukuki ve etik tartışmaları beraberinde getirirken, diğer yandan gençlerin demokratik haklarını kullanmaları üzerindeki baskıyı yeniden gündeme taşıdı. Gözaltı sürecinden disiplin soruşturmasına kadar olan zincir, özgürlükler ile idari yetkiler arasındaki dengeyi sorgulatıyor.
Kocaeli Üniversitesi’nde açılan bu dosyalar, yalnızca bir eğitim kurumundaki idari işlem değil; aynı zamanda Türkiye’deki akademik özgürlüğün sınavı olarak değerlendiriliyor.
Yaşanan gelişmeler, üniversitelerdeki gençlerin demokratik haklarını savunurken karşılaştıkları sistematik baskıyı bir kez daha gözler önüne serdi. Öğrencilere yönelik bu tarz girişimlerin, ifade özgürlüğü ve protesto hakkını zedelediği açık.