Türkiye siyasetinde yeni bir dönem başladı. CHP’ye geri dönüş yapan Muharrem İnce, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan gelen anlamlı bir mektupla gündeme oturdu. Bu yazılı mesaj, yalnızca iki siyasetçi arasındaki bir iletişim değil, aynı zamanda muhalefet cephesinde güçlü bir dayanışmanın ve birlik çağrısının simgesi olarak öne çıktı.
İmamoğlu’nun kaleme aldığı mektup, CHP içindeki ayrışmaların geride bırakılarak yeni bir sayfa açılması gerektiğini vurguluyor. İnce ise mektubu sosyal medyada paylaştıktan sonra, “Birleşe birleşe kazanacağız” ifadeleriyle kamuoyuna birleşme sinyali verdi. Bu gelişme, CHP tabanında ve siyasette birlik ve beraberlik rüzgarlarını kuvvetlendirdi.
Birlik Mesajı: “Birleşe Birleşe Kazanacağız”
İmamoğlu’nun mektubunda dikkat çeken en güçlü tema, birliktelik oldu. “Beni, ailemi ve arkadaşlarımı büyük siyasi operasyonun ortasında yalnız bırakmadınız” diyerek İnce’ye olan minnettarlığını ifade etti. Bu cümleler, siyasi rekabetten öte ortak bir mücadele anlayışının ön planda olduğunu gösterdi. Ayrıca, “Hiçbir makam ve mevki beklemeksizin attığınız bu adım” ifadesi, samimi bir takdir olarak dikkat çekti.
Buna ek olarak, muhalefetin Türkiye’nin geleceği için ortak hareket etmesi gerektiği mesajı da açıkça verildi. İnce’nin CHP’ye dönüşü, sadece bireysel bir karar değil; muhalefetin birleşik cephe stratejisini güçlendiren bir hamle olarak değerlendirildi.

CHP İç Cephesinde Tahkim ve Dayanışma
Mektupta öne çıkan diğer önemli unsur ise iç cephe tahkimi oldu. “Amasız, fakatsız ve pazarlık yapmadan iç cephe tahkimi” ifadesi, CHP içinde ayrılıkların sona erdirilip güç birliğine odaklanılması gerektiğini ortaya koydu. Üstelik bu çağrı, partinin farklı kanatları arasında diyalog ve uzlaşmayı destekleyici bir rol üstlendi.
İmamoğlu’nun mektubundaki üç kritik madde ise şu şekilde sıralandı:
- CHP, iç cephe tahkimini hiçbir şart öne sürmeden sağlamalı.
- Muhalefet, hukuka aykırı durumlara karşı ortak tepki vermeli.
- Millet için birlik, düşmanlaştırmaya mahal vermeden gerçekleşmeli.
Bu maddeler, Türkiye siyasetinde yeni bir dayanışma ve strateji anlayışının işaretleri olarak yorumlandı.
Ekrem İmamoğlu’nun Mektubu: Mücadele ve Manifesto
Tutuklu bulunduğu Silivri’den mektubunu kaleme alan İmamoğlu, “Ne müthiş ki hiçbir makam ve mevki beklemeksizin attığınız bu adımın, bir ve birlikte müreffeh Türkiye mücadelemiz için heyecan verici olduğunu belirtmek isterim” ifadeleriyle Türkiye’nin çıkarlarının öncelikli olduğunu vurguladı. Bu satırlar, kişisel hesapların değil, ülke menfaatlerinin esas alınacağını güçlü biçimde ortaya koydu.

CHP’de Yeniden Rozet Takma Günü
Bugünkü CHP grup toplantısında Muharrem İnce’nin yeniden rozet takması bekleniyor. Bu hareket, CHP içindeki siyasi buzların eridiğinin ve partideki kenetlenmenin arttığının somut göstergesi sayılıyor. Ayrıca, “Baba Ocağına Dönüş” metaforu tabanda olumlu yankı buldu.
İmamoğlu’nun cezaevinden gönderdiği bu güçlü mektup ise yalnızca samimi bir selamlaşmanın ötesinde, mücadele azmini simgeleyen bir manifesto olarak değerlendiriliyor.
Siyasette Yeni Bir Dönemin Kapısı Aralanıyor
İnce’nin CHP’ye dönüşüyle muhalefet 2028 seçimlerine hazırlıkta çok önemli bir avantaj yakalamış durumda. İmamoğlu’nun mesajı, sadece İnce’ye değil tüm muhalefete birlik çağrısı niteliği taşıyor: “Bireysel çıkarlar yerine ulusal çıkarlar için beraber hareket edelim.”
Bu mektup, Türkiye siyasetinde yumuşama, dayanışma ve yeni bir dil inşasının başlangıcını simgeliyor. Önümüzdeki dönemde bu birliktelik, muhalefetin başarısını belirleyecek en kritik etkenlerden biri olacak gibi görünüyor.