İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile ilgili sözleri nedeniyle açılan dava Silivri Cezaevi yerleşkesinde görülecek. 7 yıl 4 aya kadar hapis istemiyle yargılanan İmamoğlu’nun duruşması, Çağlayan Adliyesi yerine Silivri’de yapılacak. Bu karar, hem davanın atmosferini hem de siyasi yankılarını daha da artıracağa benziyor.
Davanın Gerekçesi ve Suçlamalar
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir panelde yaptığı açıklamalar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelemeye alındı. Başlatılan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun şu suçlardan yargılanması talep ediliyor:
- Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret
- Tehdit
- Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek
Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu hakkında 2 yıl 8 aydan 7 yıl 4 aya kadar hapis cezası istendi. Ancak dikkat çeken detaylardan biri, siyasi yasak talebinin bulunmaması oldu.
Silivri’ye Taşınan Duruşma: Gerekçe Ne?

İddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi ve duruşma tarihi olarak 11 Nisan 2025 belirlendi. Mahkeme, duruşmayı İstanbul Adliyesi yerine Silivri Açık Cezaevi Yerleşkesi’ndeki 2 Nolu duruşma salonunda yapma kararı aldı. Kararın gerekçesi ise oldukça dikkat çekici:
- Duruşmaya katılımın yoğun olacağı öngörüldü.
- İstanbul Adliyesi’nin fiziki şartlarının yetersiz kalabileceği belirtildi.
- Tarafların mağduriyet yaşamaması için daha geniş bir salon tercih edildi.
- Güvenlik ve düzenin korunması amacıyla Silivri’deki salon uygun görüldü.
Mahkeme kararında ayrıca, 8 Nisan 2025 tarihinde cezaevine yazılan müzekkereyle sanığın mahkemeye getirileceği bilgisinin yer aldığı belirtildi.
Siyasi Yorumlar: “Filmin Başı Aynı, Sonu da Aynı Olacak”
Kararın ardından CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın sosyal medya hesabından çarpıcı bir paylaşım yaptı. Günaydın, “Ekrem Başkan’ın Akın Gürlek’e yönelik sözleri gerekçe gösterilerek 11 Nisan 2025’te Çağlayan Adliyesi’nde yapılacak duruşması, Silivri Açık Ceza Yerleşkesi 2 Nolu duruşma salonuna alındı. Ben bu salonu Ergenekon duruşmalarından hatırlıyorum. Filmin başı aynı, sonu da aynı olacak.” diyerek, davanın siyasi yönüne dikkat çekti.
Bu açıklama, davanın yalnızca hukuki değil, aynı zamanda siyasi bir anlam taşıdığı yorumlarına yol açtı. Sürecin hem yerel hem de ulusal siyaset üzerinde etkiler yaratacağı düşünülüyor.