Donald Trump yönetimi, ABD sınır güvenliği politikalarında radikal adımlar atmasıyla uzun süredir tartışmaların merkezinde yer alıyor. Ancak bu kez, yargıdan gelen güçlü bir fren Trump’ın politikalarına ağır bir darbe vurdu. Venezuelalı göçmenler hakkında alınan sınır dışı kararının, Yabancı Düşmanlar Yasası’na dayandırılması, bir ABD federal yargıcı tarafından hukuka aykırı bulundu.
Yargıçtan Sert Uyarı: “Yetki Aşıldı”
ABD Bölge Yargıcı Fernando Rodriguez, kararında oldukça açık ifadeler kullandı. Trump yönetiminin, savaş dönemlerinde uygulanan Yabancı Düşmanlar Yasası ile Venezuelalı göçmenleri hedef almasının anayasal sınırlara aykırı olduğunu belirtti. Bu yasanın, sadece savaş halindeki devletlerle ilişkili tehditler için kullanılabileceğini vurgulayan Rodriguez, Venezuela’dan gelen göçmenlerin bu tanıma uymadığını net şekilde ifade etti.
Yargıca göre, Venezuela kökenli ‘Tren de Aragua’ çetesinin ABD’deki faaliyetleri dahi bu tür ağır bir yasal dayanağı haklı çıkaracak seviyede bir tehdit oluşturmuyor. Bu nedenle, Trump yönetiminin göçmenleri gözaltına alma, ülke içinde taşıma ya da sınır dışı etme gibi uygulamaları hukuki temelden yoksun kaldı.
Göçmenlere Kalıcı Koruma: Teksas’tan Örnek Karar
Rodriguez’in kararı yalnızca hukuki bir yorum değil, aynı zamanda göçmen haklarını kalıcı şekilde güvence altına alan bir adım oldu. Özellikle Teksas’ın güneyindeki Venezuelalı göçmenler, bu karar sayesinde Trump döneminde alınan sınır dışı kararlarından tamamen muaf tutuldu. Bu gelişme, göçmen hakları savunucuları tarafından büyük bir zafer olarak değerlendirildi.
Trump döneminde göç politikaları, “önleyici ve caydırıcı” bir yaklaşım benimsemişti. Ancak bu yaklaşım, sıklıkla hukuki sınırların dışına taşmakla eleştiriliyordu. Şimdi ise bu eleştiriler yargı kararıyla somut bir zemine kavuşmuş oldu. Rodriguez’in aldığı karar, ABD göçmen politikalarında hukukun üstünlüğü ilkesinin tekrar vurgulandığı nadir anlardan biri olarak kayıtlara geçti.
Donald Trump Cephesinde Sessizlik Hakim
Trump cephesinden konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak mahkeme kararının, Trump’ın 2024 seçim kampanyasında vaat ettiği “sert göç politikalarının” karşısında önemli bir yasal engel oluşturması bekleniyor. Ayrıca bu karar, gelecekte benzer davalarda emsal teşkil edecek nitelikte olması açısından da büyük önem taşıyor.
ABD kamuoyu, özellikle sınır eyaletlerinde bu kararın yankılarını şimdiden hissetmeye başladı. Göçmenler arasında umut, Trump destekçileri arasında ise tepki büyüyor. Tartışmaların önümüzdeki günlerde siyasetin merkezine oturması kuvvetle muhtemel görünüyor.