Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik düzenlediği hava saldırısına sert tepki gösterdi. Bu saldırının yalnızca uluslararası hukuka aykırı değil, aynı zamanda bölgeyi daha da istikrarsızlaştıracak büyük bir adım olduğunu belirten Davutoğlu, “Savaş Türkiye’nin kapısındadır ve artık her zamankinden daha fazla hazırlıklı olmalıyız” ifadelerini kullandı.
ABD’nin Hava Saldırısı ve Zamanlamadaki Mesaj
ABD, sabahın erken saatlerinde İran’daki üç önemli nükleer tesisi hedef aldı. Bu saldırının yalnızca İran-ABD ilişkilerine değil, aynı zamanda tüm Orta Doğu dengelerine ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirten Davutoğlu, operasyonun zamanlamasına da dikkat çekti.
“Bu saldırı rastgele seçilmiş bir zaman değil. İran’ın nükleer silah üretmediğini açıklayan UAEK Direktörü Raphael Grossi’nin açıklamasından sadece iki gün sonra yapıldı. Aynı şekilde, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısının hemen ardından gerçekleşmiş olması da dikkat çekicidir,” diyen Davutoğlu, saldırının bir mesaj niteliği taşıdığını belirtti.
Davutoğlu’ndan Uluslararası Sisteme Eleştiri
Davutoğlu, yaşanan süreci “büyük bir sistemik deprem” olarak tanımladı. Bu depremin tetikleyicisinin İsrail, yıkımın üzerinden çıkar sağlamaya çalışanın ise ABD olduğunu söyledi. Özellikle saldırının, Lahey’de yapılacak NATO zirvesi öncesine denk getirilmesinin tesadüfi olmadığını belirtti. “Bu bir oldu-bitti operasyonudur. NATO’ya yapılan açık bir emrivakidir,” sözleriyle uluslararası kurumların iradesine de müdahale edildiğini vurguladı.
İslam Dünyasına ve Türkiye’ye Mesaj
Saldırının, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı İİT Dışişleri Bakanları toplantısının hemen sonrasında gerçekleştirilmesini, İslam dünyasına yapılmış bir hakaret olarak değerlendiren Davutoğlu, “Verilen mesaj net: ‘57 İslam ülkesi bir araya gelse de İsrail’in yanında anlam ifade etmezsiniz’” diyerek tepki gösterdi. Türkiye’nin bu gelişmeleri ciddiyetle ele alması gerektiğini belirten Davutoğlu, acil ve kapsamlı önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin Atması Gereken Stratejik Adımlar
Davutoğlu, Türkiye’nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren bu gelişmelere karşı, bazı somut önerilerde de bulundu. İlk olarak, milli güvenlik stratejisinin yeni tehdit unsurları göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda tüm kurumların, güncellenmiş bir güvenlik stratejisine uyum sağlayacak şekilde eylem ve reform planları geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Ayrıca, savunma sanayii tesislerinin korunmasına yönelik özel güvenlik yapılanmalarının kurulması gerektiğini vurguladı. Bunun yanı sıra, Kürecik üssü gibi stratejik bölgelerin tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri denetimine geçmesi gerektiğini de dile getirdi.
Türkiye NATO’da Konumlandırılmamalı
En dikkat çekici uyarılarından biri ise Türkiye’nin, bu saldırılar nedeniyle İsrail’in yanında konumlandırılma riskine karşı geldi. NATO ve ikili anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’de konuşlanmış olan ABD üslerinin, bu tür saldırılarda kullanılmasına kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, Türkiye’nin kendi kararlarını özgürce alabilmesi gerektiğini vurguladı.
Ekonomik ve Toplumsal Hazırlık Zorunlu
“Savaşın yayılması yalnızca askeri değil, ekonomik ve toplumsal alanlarda da büyük riskler barındırıyor” diyen Davutoğlu, tarım başta olmak üzere tüm sektörlerde önlemlerin alınması gerektiğini söyledi. Özellikle kuraklık ve don nedeniyle zarar gören ürünlerin yaratabileceği gıda açığına karşı acil planlamaların yapılması gerektiğini dile getirdi.
Diyalog, Uzlaşı ve Ortak Bölgesel Tavır Çağrısı
Türkiye’nin sadece kendisi için değil, tüm bölge için bir barış inisiyatifi yürütmesi gerektiğini belirten Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tıpkı 2003 Irak krizi öncesinde olduğu gibi yeniden bir bölge turuna çıkmasını önerdi. Bu turun sonunda bütün bölge ülkelerini kapsayan acil bir zirve düzenlenmesi ve ortak tutum alınması çağrısında bulundu.
İç Cephe Tahkimatı ve Terörle Mücadele Vurgusu
Davutoğlu’nun önerileri arasında, terörle mücadelede yeni bir konsept geliştirilmesi ve Türkiye içinde toplumsal dayanışmayı artıracak adımlar atılması da yer aldı. “Evimiz yanarken piknik yapılmaz” diyen Davutoğlu, Türkiye’nin hem iç hem dış tehditlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.
