Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturma süreci ve sonrasında başlayan protestolara ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle gelen tepkilerin ardından geri adım attı. Sosyal medyada gündem olan sözlerinin çarpıtıldığını savunan Davutoğlu, “Net konuşurum, ama algı operasyonlarına teslim olmam” diyerek yeni bir açıklama yaptı.
Kaos Vurgusu Tepki Çekmişti
Davutoğlu’nun Konya’daki konuşmasında kullandığı “Türkiye’yi kaosa sürüklemeyin” ifadesi, özellikle muhalefet tabanı tarafından sert eleştirildi. Konuşmasında şu cümleler öne çıkmıştı:
“Muhalefete sesleniyorum, demokratik taleplerinizi dile getirin ama Türkiye’yi kaosa sürüklemeyin. Bir günde borsa çöktü. Bu olay yüzünden trilyonlar kaybettik.”
Bu açıklama, birçok kişi tarafından İmamoğlu’na destek için düzenlenen protestoları suçlamak olarak yorumlandı. Sosyal medya kullanıcıları, Davutoğlu’nu iktidarın söylemini desteklemekle suçladı.
“Manipülasyona Uğradım” Dedi, Konuyu Açıklığa Kavuşturdu
Tepkilerin çığ gibi büyümesi üzerine Davutoğlu, sosyal medya hesabından yeni bir paylaşım yaparak sözlerinin bağlamından koparıldığını ifade etti. Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Hem iktidar hem muhalefet çevresinden gelen trollerin hedefindeyim. Ne düşünüyorsam açıkça söylerim. Bilim insanı ve devlet adamı olarak susmam.”
“Yolsuzluk Kimden Gelirse Gelsin Suçtur”
Yolsuzluk iddialarıyla ilgili tarafsız ve kararlı olduklarını belirten Davutoğlu, bu konuda net bir duruş sergiledi. Açıklamasının en dikkat çekici bölümlerinden biri ise şu oldu:
“Yolsuzluk kim yaparsa yapsın, suça ortaklıktır. Bu konuda çifte standart kabul edilemez. Eğer iktidar samimiyse, kendi içindeki iddiaları da ciddiyetle soruşturmalıdır.”
Siyasi Mühendislik Uyarısı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonların zamanlamasını ve içeriğini sorgulayan Davutoğlu, bu girişimlerin siyasi mühendislik koktuğunu söyledi:
“Bu tabloyu demokratik siyaset adına meşrulaştıramayız. Seçimle gelenlerin, yargı eliyle yıpratılmasına karşı dururuz.”
Bununla birlikte, protesto ortamlarında oluşabilecek provokasyon risklerine de dikkat çekti ve sağduyu çağrısında bulundu.
“Toplantı ve Gösteri Hakkı Anayasal Güvencedir”
Davutoğlu açıklamasının sonunda, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin anayasal hak olduğuna vurgu yaptı. Ancak bu haklar kullanılırken toplumsal barışın zedelenmemesi gerektiğini de hatırlattı:
“Biz özgürlüklerden yanayız. Ancak kimse, özgürlükleri kaosun aracı haline getirmemelidir. Hakkın, hukukun, adaletin yanında durmaya devam edeceğiz.”