Çin, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik gerçekleştirdiği saldırıya karşı net bir tutum sergileyerek durumu sert sözlerle kınadı. Yapılan açıklamada, saldırının sadece uluslararası hukuka değil, aynı zamanda küresel barışa da ağır bir tehdit oluşturduğu vurgulandı. Pekin yönetimi, Washington’un bu adımının Orta Doğu’daki tansiyonu yükselttiğini ve diplomatik yolların önemini bir kez daha ortaya koyduğunu bildirdi.
Uluslararası Hukuk Vurgusu: ABD’ye Açık Uyarı
Çin Dışişleri Bakanlığı, bugün yayımladığı bildiride, ABD’nin İran’daki nükleer tesisleri hedef almasının Birleşmiş Milletler Şartı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) protokolleriyle çeliştiğini belirtti. Açıklamada, hedef alınan yapıların IAEA denetimi altında olduğu ve bu nedenle saldırının meşru zeminden yoksun olduğu ifade edildi.
Ayrıca, bu tür saldırıların uluslararası istikrarı sarsma potansiyeli taşıdığına dikkat çekilerek, ABD’nin bu eylemiyle küresel sorumluluklarından uzaklaştığına dair eleştiriler yöneltildi.
Orta Doğu’da Gerilimi Tırmandıran Adım
Pekin yönetimi, ABD’nin askeri müdahalesinin Orta Doğu’daki hassas dengeleri daha da bozduğunu belirtti. Bu saldırının, sadece İran’la sınırlı kalmadığı, bölge genelinde tırmanan çatışmaları daha da kızıştırdığına işaret eden Çin, uluslararası toplumu daha sağduyulu davranmaya davet etti.
Söz konusu açıklamada, bölgede kalıcı bir çözüm için askeri yöntemlerin değil, diplomatik yolların tercih edilmesi gerektiği belirtildi. Çin, bu doğrultuda tüm tarafları çatışmayı durdurmaya çağırdı.
Çin’den Ateşkes ve Diyalog Çağrısı
Çin Dışişleri’nin açıklamasında, başta İsrail olmak üzere tüm taraflara açık bir çağrı yapıldı: Acilen ateşkes sağlanmalı, siviller korunmalı ve müzakere süreci başlatılmalıdır. Çin yönetimi, yalnızca bölgesel değil, küresel barış için de müzakere ve diplomasi vurgusu yaptı.
Bu noktada Çin’in duruşu, yalnızca eleştiriyle sınırlı kalmadı. Pekin, uluslararası toplumla birlikte hareket ederek Orta Doğu’da barış ve istikrarın sağlanması için aktif rol oynayacağını bildirdi. Açıklama, Çin’in sadece kınayan değil, aynı zamanda çözüm üreten bir pozisyon benimsediğini gözler önüne serdi.
Adalet Vurgusu: Çin’den Küresel Liderlik Mesajı
Çin Dışişleri Bakanlığı’nın mesajı, yalnızca ABD’nin saldırısına karşı değil, aynı zamanda uluslararası hukuk normlarının korunması adına verilen bir mücadele olarak öne çıktı. Açıklamada, Çin’in, adaleti savunma ve uluslararası normları koruma konusunda kararlı olduğu net şekilde dile getirildi.
Pekin, krizi fırsata çevirmeye çalışan ülkelerin bölgedeki barışı tehdit ettiğini belirterek, bu tutumun uzun vadede daha büyük çatışmalara yol açabileceği uyarısında bulundu. Çin’in bu açıklaması, uluslararası sahnede barışın sözcüsü olarak öne çıkma hedefinin altını çizdi.
Küresel Denge Arayışında Çin’in Rolü
Çin’in bu sert çıkışı, küresel diplomasi arenasında yeni bir dönemin habercisi olabilir. ABD’nin tek taraflı eylemlerine karşı çok taraflı diplomasi ve uluslararası iş birliğini savunan Çin, sadece Orta Doğu’da değil, tüm dünyada daha dengeli bir sistem arayışının merkezinde yer alıyor.
Bu açıklamayla birlikte Çin, hem ABD’ye net bir mesaj vermiş oldu hem de uluslararası kamuoyunu barışçıl çözümlere yönlendirme sorumluluğunu bir kez daha üstlendi.