CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Ekrem İmamoğlu‘nun avukatı Mehmet Pehlivan hakkında verilen tutuklama istemine karşı sert bir açıklama yaptı. Yücel, “Avukatlık faaliyetinin suç sayıldığı bir düzende hukuk yok olur” diyerek yargı sürecine sert tepki gösterdi.
Savunma Değil, Suçlama!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı olan Mehmet Pehlivan, savcılığın ifadeye çağırmasının ardından tutuklamaya sevk edildi. Gerekçe ise, dosyada yer alan diğer şüphelilerin ifadelerine ulaşmaya çalışmasıydı. Oysa bu durum, birçok hukukçuya göre yalnızca mesleki bir görev.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Pehlivan’ın suçlandığı eylemin “örgüt üyeliği” değil, açıkça savunma hakkı olduğunu vurguladı. Bu durumun Türkiye’nin içinde bulunduğu yargı düzeninin vahametini ortaya koyduğunu ifade eden Yücel, “Siyasi talimatla hareket eden yargı, artık tamamen güvenilmez hale gelmiştir” dedi.
“Avukatlar Dosya Okuyamayacaksa Savunma Nasıl Olacak?”
Yücel açıklamasında, “Avukat dosyaya erişmeden müvekkilini nasıl savunabilir? Bu, sadece hukuk fakültelerinde öğretilen bir kural değil, demokrasinin temel taşıdır” ifadelerine yer verdi. Bu sözlerle birlikte, Türkiye’de artık savunma hakkının da yargı tehdidi altına girdiği eleştirisi kamuoyunun gündemine oturdu.
Yücel ayrıca, “İmamoğlu’yla demokratik yarışa giremeyenler, kumpasla yol arkadaşlarını hedef alıyor” diyerek iktidarı açıkça eleştirdi. Mevcut siyasi iktidarın yargı üzerinde kurduğu baskının, toplumsal kutuplaşmayı ve demokratik çözülmeyi derinleştirdiğine dikkat çekti.
CHP’den Net Mesaj: Seçimde Gideceksiniz
CHP kanadı, bu yaşananların 2025 Türkiye’sine yakışmadığını vurgularken, iktidara da açık bir mesaj verdi: “Kaç kişiyi tutuklarsanız tutuklayın, bu halk sandıkta cevabını verecek.” Yücel, açıklamasının sonunda şu ifadelere yer verdi:
“Belediye başkanlarımızı, yol arkadaşlarımızı, avukatlarımızı tutuklasanız da sonuç değişmeyecek. İlk seçimde gideceksiniz.”
Siyasi Yargılamalara Tepki Çığ Gibi Büyüyor
Mehmet Pehlivan hakkında verilen tutuklama kararı, sadece CHP kanadında değil, geniş bir toplumsal kesimde de hukuksuzluk algısını pekiştirdi. Hukukçular, bu tür davaların, savunma hakkının baskı altına alınması anlamına geldiğini belirtiyor.
Özellikle son yıllarda artan siyasi davalar ve yargı bağımsızlığına yönelik eleştiriler, Türkiye’de hukuk sisteminin ne denli kırılgan hale geldiğini gösteriyor. Pehlivan’ın tutuklamaya sevk edilmesi, bu kırılganlığın yeni bir örneği olarak görülüyor.
Türkiye’de Hukukun Geleceği Tartışma Konusu
Yaşanan bu olay, sadece bir tutuklama meselesi değil; aynı zamanda hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü gibi temel değerlerin test edildiği bir süreçtir. CHP cephesinden gelen açıklamalar, bu sürecin sadece siyasi bir hesaplaşma değil, aynı zamanda demokratik mücadele alanı olduğuna işaret ediyor.