Bülent Arınç, son günlerde siyasetin gündemini sarsan gelişmelere dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diplomasının iptali hakkında konuşan Arınç, bu sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirtti. “Bu bir kumpas olabilir” diyerek, toplumda oluşan şüphelere kayıtsız kalmadığını net biçimde ifade etti.
“Siyasi Hesaplaşma Yöntemi Olmamalı”
tv100 ekranlarında konuşan Bülent Arınç, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve diplomasının iptali üzerinden yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Arınç’a göre, bu tür kararlar toplumun vicdanında karşılık bulmuyor. Hukukun temel ilkeleri gereği, görevdeki bir belediye başkanının tutuksuz yargılanması daha doğru bir yol olurdu.
“İmamoğlu hakkında kumpas kurulduğunu düşünenler var ve ben de bu düşüncenin temelsiz olmadığını düşünüyorum,” diyen Arınç, sürecin siyasi değil adli düzlemde ilerlemesi gerektiğinin altını çizdi.
“Toplumu Germek Fayda Getirmez”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “cunta” benzetmesine ise sert tepki gösteren Arınç, bu tür açıklamaların gerçeklikten uzak ve toplumu daha da kutuplaştırıcı olduğunu savundu. “AK Parti, 22 yıldır sivil iradenin temsilcisidir. Bu tür ifadeler, siyasal iftira niteliğindedir,” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
Arınç’a göre, siyasi figürlerin tutuklanması sadece onların susturulması değil, toplumun da tepkisinin körüklenmesi anlamına geliyor. Bu tür uygulamalar demokrasi kültürüne zarar veriyor.
“Siyasi Aktörler Yargılanabilir Ama Susturulmamalı”
Kendisinin geçmişte Necmettin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte yargılandığını hatırlatan Arınç, o dönemlerde dahi tutuksuz yargılanma ilkesinin uygulandığını belirtti. “İmamoğlu’nun durumu için de aynı süreç geçerli olmalıydı,” dedi.
“Beş kişinin katilini yargılamıyorsun, bu kadar ağır tedbir neden alınıyor? Bu, adalet değil; susturma girişimidir,” ifadeleriyle adalete olan inancını sorgulayan bir tutum sergiledi.
“Barışın Temsilcisi: Sırrı Süreyya Önder”
Sağlık sorunları nedeniyle ameliyat olan Sırrı Süreyya Önder hakkında da konuşan Arınç, ona geçmişte barış sürecine katkı sunmuş bir figür olarak saygı duyduğunu belirtti. “Nevruz döneminde diyalogların önünü açan aktörlerden biri olarak önemli bir rol üstlendi,” dedi.
Bu sözlerle siyasi rakipleri arasında bile bir insani saygı dili kurulması gerektiği mesajını verdi.
“Gezi Yargılaması Akıl Tutulmasıdır”
Son olarak, Gezi Parkı davası kapsamında yıllar sonra tekrar ifadeye çağrılan sanatçılar ve kanaat önderlerine de değinen Arınç, bu gelişmeleri adalet sistemi adına “akıl tutulması” olarak nitelendirdi.
“Rasim Ozan Kütahyalı örneğinde olduğu gibi, bazı isimlere farklı, bazılarına ise acımasız uygulamalar yapılıyor. Bu da çifte standardı ortaya koyuyor. Böyle bir sistemle adalet sağlanamaz,” diyerek yargı bağımsızlığına dair eleştirilerini dile getirdi.
